Özvar, YÖK olarak, gelecek dönem için belirledikleri vizyonun önemli başlıklarından birini de istihdama duyarlılığın oluşturduğunu belirterek, “İstihdamla bağı azalan programların kontenjanlarını kademeli olarak azaltıyoruz. Yükseköğretim Yürütme Kurulunca alınan karar doğrultusunda, gelecek akademik yıldan itibaren Çocuk Gelişimi, Felsefe, Sosyoloji, Tarih ve Türk Dili Edebiyatı açık öğretim programlarına ‘ikinci üniversite’ kapsamında sadece 35 yaş üstündeki öğrenciler kayıt yaptırabilecek. Başta öğretmenlik mesleği olmak üzere ülkemizin istihdam dengesini yakından gözeterek bu kararları alıyoruz. Nitekim, farklı ön lisans ve lisans programlarında öğrenim gören öğrencimizin öğretmenliğe geçiş fırsatı yakalamak adına 35 yaş sınırı getirdiğimiz programlara ‘ikinci üniversite’ kapsamında yoğun bir şekilde yöneldikleri görülmektedir. Aldığımız karar bu durumu kontrol altına almayı ve sürdürülebilirliği sağlamayı amaçlamaktadır” ifadelerini kullandı.
Beşeri sermaye dahil olmak üzere ülkenin kaynaklarının etkin kullanımı konusunda çok hassas davrandıklarına işaret eden Özvar, şöyle devam etti:
“Bir taraftan istihdam odaklı yeni programlarla üniversitelerimize ilave kontenjanlar verilirken diğer taraftan da mimarlık, eczacılık, psikoloji, beslenme-diyetetik ve temel bilimlere özgü bazı programlardaki eğitim-öğretim kalitesini yükseltmek amacıyla piyasa beklentilerinin üzerinde mezuniyete yol açan kontenjanlarda ülkenin ihtiyaçları doğrultusunda yeni düzenlemeler yapılmış ve öğretim elemanları sayısı, derslik ve benzeri kapasite dikkate alınarak düşürülme yoluna gidilmiştir. Bu dönem üniversitelerimizdeki program kalitesini artırmaya yönelik belki de en önemli çalışmamız devlet üniversitelerimizdeki ikinci öğretim programlarının kapatılması olmuştur. Vakıf üniversitelerinde, devlette olduğu gibi, ikinci öğretim programları yerine istihdama duyarlı ve geleceğin mesleklerine uygun programlara dönüştürülmesi temin edilecektir. Vakıf üniversitelerimizin de gelecek yıla yönelik planlamalarını buna göre yapmalarını bekliyoruz.”
Devlet üniversitelerine gösterdikleri kolaylıkları vakıf üniversitelerine de göstermeye devam edeceklerini vurgulayan Özvar, “Adalet programında yaptığımız benzer uygulamaları burada da yapacağız. Bu bakımdan herhangi bir kayıp olmayacağını özellikle belirtmek isterim” dedi.
Özvar, 2024-2028 dönemini kapsayan 12’nci Kalkınma Planıyla eşgüdümlü olarak önümüzdeki döneme ilişkin Yükseköğretimde Uluslararasılaşma Strateji Belgesinin hazırlık çalışmalarına başladıklarını duyurdu. Bu alanda başta ilgili bakanlıklar olmak üzere kamu, özel ve sivil toplum kuruluşlarından bütün paydaşlarla istişare sürecini başlattıklarını ifade eden Özvar, “İstişare toplantılarından ilkini, geçtiğimiz hafta 24 farklı kurumdan 50 katılımcı ile gerçekleştirdik. Uluslararası öğrenci hareketliliğine yönelik güçlü bir mevzuat çalışması yapıyoruz. Bu çalışmanın bir kısmı kanunlarla bir kısmı yönetmeliklerle oluşturulacak. Bu düzenlemelerin ana esası üniversitelerimizin üretkenliklerini arttırmanın yanı sıra, uluslararası öğrencilerin hak ve hukukunu korumak ve üniversitelerimizin küresel bir oyuncu olarak daha güçlü olmalarını sağlamaktır” ifadelerini kullandı.
Yorumlar kapalı.