MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Reyhanlı saldırısının planlayıcısı Yusuf Nazik’in, MİT’in operasyonuyla Suriye’nin Lazkiye kentinden getirilmesine ilişkin, “2013 yılında Reyhanlı’da bombalı saldırıyla katledilen 53 vatandaşımızın azmettiricisinin zalim Esad olduğu da belirginleşmiştir.” dedi.
Bahçeli, Polatlı Belediyesince 13 Eylül Sakarya Zaferi’nin yıl dönümü kutlamaları kapsamında Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen toplu temel atma ve açılış töreninde, Türkiye’nin milli güvenliğini tehdit eden olaylarda gözle görülür artışlar yaşandığına dikkati çekti.
Suriye’nin İdlib kentinin çok vahim gelişmelere gebe olduğu ve günaşırı felaket senaryolarının dillendirildiğini ifade eden Bahçeli, sayıları on binleri bulduğu iddia edilen El Nusra ve HTŞ gibi terör örgütlerinin İdlib’e yuvalandığını söyledi.
Bahçeli, bunlarla mücadelenin aslolduğunu ama suçsuz günahsız insanların hakkının da korunması, onlara zarar verilmemesi gerektiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
“Zalim Esad ve Rusya belirli aralıklarla askeri operasyon düzenlemektedir. Büyük ve kanlı bir çatışmanın her an ortaya çıkma ihtimali vahim gelişmelerin habercisidir. İdlib, günden güne kanayan, kanadıkça kangrene dönüşen derin bir yara halini almıştır. 7 yılı aşan bir süredir devam eden Suriye iç savaşı artık tahammülü, telafisi ve tamiri imkansız bir eşiğe dayanmıştır. Birleşmiş Milletler Uluslararası Bağımsız Suriye Araştırma Komisyonu, bu yıl içinde şimdiye kadar görülmemiş düzeyde kitlesel göç ve sivillerin yerlerinden, yurtlarından kopuşunu duyurmuştur.”
Bahçeli, Halep, Humus’un kuzeyi, Şam kırsalı, Dera ve İdlib’teki insani durumun giderek kötüleştiği, feci noktalara sürüklendiği değerlendirmesinde bulundu.
Bu bölgelerdeki çatışmaların, Suriye’nin geleceğini tayin edici nitelikte, aynı zamanda da kritik ve kilit öneme sahip olduğunu vurgulayan Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Esad provokasyonlarını ara vermeden sürdürmektedir. Masumlara kastetmektedir. Mazlumları canevinden vurmaktadır ve Esad cinayetleriyle insanlığın nefretini kazanmıştır. 2013 yılında Reyhanlı’da bombalı saldırıyla katledilen 53 vatandaşımızın azmettiricisinin zalim Esad olduğu da belirginleşmiştir. Reyhanlı katliamının planlayıcıları arasında bulunan bir katil başarılı bir operasyonla Suriye’nin Lazkiye kentinde yakalanıp ülkemize getirilmiştir. Bu caninin itirafları ise çok söze gerek duyulmadığını göstermiştir. Esad’ın Reyhanlı’da parmak izinin bulunması, Suriye’nin nasıl bir kanlı el tarafından yönetildiğini tekraren gözler önüne sermiştir. Ülkemizde konuşlanan Esad hayranları, Esad lobisi, Baas artıkları bu işe ne diyeceklerdir?
Hala Türkiye’nin haklı mücadelesini görmezden gelip Esad lehine konuşma ve değerlendirmelere yüzsüzce devam edecekler midir?
Esad’a destek verenlerin yüzüne Reyhanlı’nın kanı sıçramış olmayacak mıdır?”
– “CHP’nin yolu yol değildir, siyaseti milli ve ahlaki değildir”
Devlet Bahçeli, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarına ilişkin de şu değerlendirmede bulundu:
“CHP’nin Genel Başkanı yeni bir kumara şuursuzca heves edip dördüncü devrimden bahsediyor. Bu dördüncü devrim beyanının, dördüncü sanayi devrimi olmadığını vicdan sahibi her vatandaşım biliyor ve görüyor. Bununla birlikte halk hareketi diyerek ateşle oynuyor. Anlaşılan övdüğü Esad’a özeniyor, ona öykünüyor.
Diğer yandan da Türkiye’yi abluka altına alan ekonomik cinnet ve cendereden siyasi rant ve çıkar umuyor.
Utanmandan, sıkılmadan Türkiye düşmanlarının eline su döküyor, onları selamlıyor, sırtlarını sıvazlıyor.
CHP’nin yolu yol değildir, siyaseti milli ve ahlaki değildir.
Kaldı ki siyasi muhalefet görevinden, Türkiye muhalifi bir çizgiye savrulmuş durumdadır. Esad İdlib’i kana bulamak için zemin yoklarken, ekonomik tetikçiler Türkiye’ye döviz bombasıyla suikast düzenlerken CHP’nin olan biten vandallıklara onay vermesi, ganimet avcılığına soyunması siyasi utanç vesikasıdır. Küresel ve bölgesel komplonun yerli işbirlikçileri artık bellidir, niyetleriyle birlikte yüzeye çıkmışlardır. Polatlılı kardeşlerim her şeyin farkındadır. Bunun hesabını da inşallah 31 Mart 2019’da soracaklardır.”
– “Seçimlerde bir kez daha ibretlik ders verilecektir”
Yerel seçimlere ilişkin açıklamalarda bulunan Bahçeli, “Sandıkta bulamadığını sokakta arayan müflis siyasi tükenmişlere Mahalli İdareler Seçimlerinde bir kez daha ibretlik ders verilecektir. Türkiye’nin huzuru, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin kökleşmesi, ilke ve kurumlarıyla yerleşmesi için 31 Mart 2019’un istikrar ve dengeli şekilde aşılması şarttır, beka meselesidir.” diye konuştu.
Bahçeli, Mahalli İdareler Seçimleri’nde sadece belediye başkanı, belediye meclis üyeleri, sadece il genel meclis üyeleri, köy ve mahalle muhtarlarının belirlenmeyeceğini söyledi.
24 Haziran Cumhurbaşkanı ve Milletvekili Genel Seçimiyle resmen uygulamaya geçen Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin süreklilik içinde istikrarı ve istikbalinin sağlanacağını ifade eden Bahçeli, şöyle devam etti:
“Türkiye’nin toplumsal huzuru, antidemokratik arayış ve arzuların söndürülmesi için 31 Mart 2019, tünelden önceki son çıkış, 2023’ün müjdesidir. Biz 31 Mart 2019’a cumhurun ittifak ruhunun damga vurmasını istiyoruz. Biz 31 Mart 2019’da İstanbul, Ankara ve İzmir büyükşehir belediyeleri başta olmak üzere, diğer bütün büyükşehir yönetimlerinin Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin ruhuna ve doğasına uygun şekillenmesini ümit ve temenni ediyoruz.
Biz 31 Mart 2019’da kayyumla yönetilen belediyelerin bir daha asla terör örgütü yandaşlarının kontrol ve denetimine geçmemesini tarihi önemde addediyoruz.
Mesele Türkiye’dir.
Mesele bekamızdır.
Mesele vatanımızın güvenliği, milletimizin huzurudur. 31 Mart 2019’da Cumhur İttifakı siyasi meşruiyet içinde, demokratik işbirliği ve kanuni sınırlar içinde karşılıklı iyi niyet ve hoşgörüyle muhtemel musibetlerin, sinsi hazırlıkların, gafil ortaklıkların bir kez daha üstesinden gelebilecektir. Bizim duruşumuz Türk milletiyle aynıdır. Değişmeyen pozisyonlarını sürekli vurgulayanlar duruşumuzun bozulmayacağını da bilmelidirler. Bizim yönümüz Polatlı ile aynı yere odaklanmıştır. Zillet ittifakı hazırsa Cumhur İttifakı dünden hazır ve kararlıdır. CHP, PKK ile ittifak hedefinin bedelini elbette pahalıya ödeyecektir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni tartışmaya açmak için gün sayan, çetele tutan, papatya falı açan siyasi bedbahtlara, hıyanet çetelerine fırsat verilmemelidir.”
Bahçeli, Milliyetçi Hareket Partisinin sorumluluk içinde hareket edeceğinin altını çizerek, bir yanda mevcut belediyeleri muhafaza ederek üzerine yenilerini ilave edeceklerini, diğer yanda milli bekanın çağrısına sonuna kadar kulak vereceklerini bildirdi.
– “Kura boyun eğmeyeceğiz”
Gerektiğinde seve seve fedakarlık yapacaklarını vurgulayan Bahçeli, şunları kaydetti:
“Türkiye’yi yeni göç dalgasıyla felç etmek, insani dramlarla beşeriyet vicdanını sızlatmak için pusuda bekleyenlere karşı uyanık ve şuurlu olacağız. En kötü senaryoları dikkate alarak hazırlık yapmalıyız, Anadolu’yu mücavir alanlarda savunmalıyız. Terör saldırılarıyla bölgesel kriz ve savaş senaryolarıyla mesafe almaya çalışan kim varsa karşısında sapasağlam durmalıyız. Türkiye’yi tartışılan ve yargılanan bir ülke haline getirmek için yarış içinde hareket edenlere karşı sur çekmeliyiz, kale gibi dikilmeliyiz. Sosyal ve ekonomik yıkımımız için el ovuşturanların heveslerini Allah’ın izniyle kursaklarında bırakmalıyız, inancım odur ki mutlaka bırakacağız. Enflasyona eğilmeyeceğiz, kura boyun eğmeyeceğiz, ekonomik sömürü çarkına kapılmayacağız.
Zor günleri aşacağız, azımızı çok yapıp, eksiğimizi vakit geç olmadan tamamlayacağız.
Biz Türkiye’yiz.
Biz büyük Türk milletiyiz.
Polatlı’da başardık, tüm Türkiye’de de başarılı olacağız. Hizmette devamlılık, başarıda yükseliş esastır.”
(Sürecek)
Yorumlar kapalı.