Minik Eylül cinayeti Türkiye’yi derinden sarstı, siyasilerden peş peşe tepkiler geliyor.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Twitter hesabından yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Meşhur bir düşünür, asırlar önce demişti ki: “Korku, gelecek bir kötülüğü beklemenin adıdır.” Hiç şüphe yok ki, korkuya teslim olmak gelecekten ve gelecek haklarından vazgeçmektir. Korkuyu yenemezsek kahramanlığı yüceltemeyiz. Ya korkarak dağılacağız, ya da kahramanca duracağız.
TWITTER’DAN AÇIKLAMA YAPTI
Korkular umutlarımızı kıramaz, kötülükler hayata tutunma ve mücadele azmimizi köstekleyemez. İftiralar irademizi kundaklayamaz, ihanetler iddia ve ideallerimizi kapatamaz. Korkaklığın ruhunda kalleşlik, korkakların duruşunda karmaşa vardır.
Hainler korkaktır.Her cani, her katil sinsice,sinerek,sürünerek yaşar.Kaldı ki insanlığın devasa tecrübe ve birikimi bu gerçeğe açıkça işaret eder.Yaşarmayan gözleriyle, kızarmayan yüzleriyle, sızlamayan kalpleriyle aramızda dolaşanlar zulmün çıbanbaşlarıdır. Ve bunlar korkaktır.
‘HİÇ Mİ YÜREĞİNİZ TİTREMEDİ?’
Ankara Polatlı’da 22 Haziran günü 8 yaşında Eylül isimli bir kız çocuğumuz kaybolmuştu.Günlerce arandı, ama bulunamadı. Meğer Eylül’e acımadan kıymışlar. Üstelik toprağa gömmüşler. Ne istediniz bu sabiden? Ne alıp veremediğiniz vardı bu küçük yavruyla? Hiç mi yüreğiniz titremedi?
Eylül hunharca katledildi, bununla birlikte vicdan katledildi, insanlık katledildi, hayaller katledildi! Korkak katiller bir kez daha milli gönülleri heder etti, kedere boğdu. Olacak iş mi bu? Ey canavarlar, küçücük bir bedene, küçücük bir ana kuzusuna nasıl kast ettiniz?
‘ŞEREFSİZLER’
Eylül topraktan çıktı, tekrar toprağa girecek! Peki, üstümüze düşen feryat çığlığından, fecaat çığından nasıl kurtulacağız? Eylül’ün hesabını nasıl vereceğiz? Eylül’lere musallat olan şerefsizlere nereye kadar tahammül göstereceğiz?
Hakikaten çok üzgünüm. Bir yanda minik bir köpeğin dört bacağıyla birlikte kuyruğu kesilir ve ölüme bırakılır, diğer yanda küçük çocuklar hedef hâline gelir! Nasıl bu duruma düştük? Böyle gidemeyiz, bu şekilde daha fazla mesafe alamayız.
Ağrı’da ailesiyle birlikte dedesinin köyüne bayramlaşmaya giden 3,5 yaşındaki Leyla da tam 16 gündür kayıp ve halen aramalar sonuç vermedi. Kaybolan yalnızca Leyla değil, hepimiziz. Acaba masum bedeni nerede? Mazlum gözleri nasıl bakıyor?
İsimleri Eylül olur, Leyla olur, hiç fark etmez. Onlar çocuk, onlar savunmasız, onlar masumiyetin zirvesi. İnanınız, bu gidişle başımıza taş yağmazsa yatıp kalkıp şükretmemiz gerekir. Çocukları güvende olmayan bir milletin istikbali güvencede bulunamaz.”
AK PARTİLİ ÇALIK’TAN AÇIKLAMA
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Öznur Çalık da gazetecilere yaptığı açıklamada, Ankara’nın Polatlı ilçesine bağlı Uzunbeyli Mahallesi’nde 22 Haziran’da kaybolan 8 yaşındaki Eylül Yağlıkara’nın cansız bedenine ulaşıldığını hatırlattı.
Öncellikle küçük kızın ailesi ve Türk milletine başsağlığı dileyen Çalık, seçimden önce cinsel istismarla ilgili çok önemli düzenlemeler yaptıklarını belirtti. Çalık, bu düzenlemelerin çok ciddi yaptırımlar içerdiğini aktararak “Buna rağmen Eylül’le ilgili yaşadığımız vaka tüyler ürpertici bir vaka. İnşallah bununla ilgili yasal düzenleme bütün hassasiyetiyle devam edecek ve yerini bulacaktır” diye konuştu.
Ağrı’da bayram ziyareti için ailesiyle gittiği dedesinin köyünde kaybolan 4 yaşındaki Leyla Aydemir’i arama çalışmalarının da sürdüğünü ifade eden Çalık, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Mutlaka bulunacak. Kaçırıldıysa kaçıranlar ya da Allah muhafaza başka bir şey yaşandıysa onlarla ilgili en ağır cezai müeyyide uygulanacaktır. Sıfır tolerans gösterilecek. Asla bunlarla ilgili olarak da ceza indirimi söz konusu olmayacaktır. AK Parti olarak da bunlarla ilgili mücadeleyi yaptık, yapmaya da devam edeceğiz. Canlıların hiçbirinde şiddet olmasın. Çocuklarımız bizim en korunaklı olması yerde, evinde, bahçesinde, köyünde olması gerekirken onlara saldıranları şiddetle kınıyoruz.”
Yorumlar kapalı.