ANKARA’da Oğuzhan Mert Kaya (35), 15 Temmuz darbe girişiminden sonra FETÖ’den hüküm giyen dönemin tabur komutanı Muhammet Tanju Poshor ve bölük komutanı firari Zafer Özleblebici’nin baskısı sonucu GATA Sağlık Kurulu’nun düzenlediği ‘psikotik bozukluk’ teşhisi ile 3’üncü sınıftayken okuldan atıldı. Hukuk fakültesini bitirip 2015’ten bu yana avukatlık yapan Kaya, 14 yıl süren hukuk mücadelesini kazanarak, Milli Savunma Üniversitesi Kara Harp Okulu’na yeniden kayıt yaptırdı.
Ankara’da yaşayan Oğuzhan Mert Kaya, Maltepe Askeri Lisesi’ni bitirdikten sonra 2007-2008 eğitim ve öğretim yılında Kara Harp Okulu’na başladı. Kaya, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra FETÖ’den hüküm giyen dönemin tabur komutanı Muhammet Tanju Poshor ve bölük komutanı firari Zafer Özleblebici’nin baskısına maruz kaldı. Kaya’ya, 2009-2010 yılları arasında çeşitli bahanelerle 46 kez disiplin cezası, 18 haftalık izinsizlik, 14 kez oda hapsi ve 14 kez de ikaz cezası verildi. O yıllarda atıcılık birinciliği olan ve aynı zamanda olimpik sporcu olan Kaya’dan, kendi isteğiyle okuldan ayrılması istendi. Baskılara direnen Kaya, 3’üncü sınıfta GATA Sağlık Kurulu’nun düzenlediği ‘kronik nitelik kazanmış psikotik bozukluk’ teşhisine ilişkin sağlık raporu ve ‘askeri öğrenciliğe devam edemez, askerliğe elverişli değildir’ kararıyla okuldan atıldı.
AYM’DEN İHLAL ANKARAGÜNDEMI
Bunun üzerine üniversite sınavına girerek Başkent Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni kazanan Oğuzhan Mert Kaya, aynı anda Kara Harp Okulu’na geri dönebilmek için hukuk mücadelesi başlattı. Kaya, Kara Harp Okulu’nda yoğun bir şekilde psikolojik baskı altında tutulduğunu ve kasıtlı olarak gerçeğe aykırı şekilde düzenlenen sağlık kurulu raporlarına dayanılarak ilişiğinin kesildiğini ileri sürerek, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi’nde dava açtı. Mahkeme, Kaya’nın yetkili başka bir hastaneden rapor alınmasını istemesine rağmen yine GATA’nın düzenlediği benzer yöndeki sağlık raporu doğrultusunda davanın reddine karar verdi. Kaya, Mayıs 2014’te Anayasa Mahkemesine ‘bireysel başvuru’ yaptı. Kasım 2018’de karar veren AYM, dava sürecinde başvurucu için yine GATA’dan rapor talep edilerek, adil yargılanma hakkının güvencelerinden olan silahların eşitliği ilkesinin ihlal edildiğine hükmetti ve yeniden yargılama yapılmasına karar verdi. İdare mahkemesi, bu kez Hacettepe Üniversitesi’nin Kaya için düzenlediği herhangi bir psikopatolojisinin olmadığı yönündeki rapor doğrultusunda davanın kabulü ile dava konusu işlemin iptaline karar verdi. Danıştay da idare mahkemesinin kararını hukuka uygun buldu. Hukuk fakültesini bitirip 2015’ten bu yana avukatlık yapan Oğuzhan Mert Kaya, 14 yıl sonra hukuk zaferiyle Milli Savunma Üniversitesi Kara Harp Okulu’na yeniden dönerek, kayıt yaptırdı. Kaya, 2 Ekim’de 3’üncü sınıftan Kara Harp Okulu’ndaki eğitimine devam edecek.
‘ATIŞ BİRİNCİLİĞİM, DERECELERİM VARDI’
Oğuzhan Mert Kaya, çok sevdiği askerlik mesleğini yapmasına FETÖ’nün engel olduğunu söyledi. Kaya, “2009 yılına kadar geçen süre içerisinde başarılı bir öğrenciydim. Eğitim birinciliğim vardı, atış birinciliğim vardı, askeri eğitimde keza aynı birinciliklerim vardı. Keza yine olimpik sporcuydum. O noktada olimpik spor branşlarında da derecelerim vardı. Fakat örnek veriyorum; yatağını yapmamak, düzgün olan bir şeyi düzgün yapmamak gibi sebeplerle ve çok afaki olmayan gerçekten var olmayan sebeplerle cezalar verildi. Bu cezalar akabinde savunma yaptığımız kişiler aslında bu cezayı veren kişilerdi. Tabii biz bu süreçte bunu anlayamadık. Kimin kim olduğunu, bu cezaların neden verildiği sürecini anlayamadık. Fakat daha sonrasını anladığımız üzere devletimiz ve milletimiz aleyhine yürütülen temelli ve sistematik bir ihanetin olduğunu öğrendik. Bana ceza verenlerden birisi 15 Temmuz günü Boğaziçi Köprüsü’nde ‘vur’ emrini veren haindi. Diğeri yine TRT’de bildiriyi okutmaya giden birisiydi. Bir tanesi Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı’nda görev yapıp 15 Temmuz günü darbe için Türkiye’ye gelen bir haindi. Fakat şu an hepsi cezaevinde. Tüm bu ceza veren kişilerin aslında bir hain olduğu ortaya çıkmış oldu” dedi.
‘KAZANMIŞ OLMAK BÜYÜK MUTLULUK’
Kaya, yapılanların yıllar sonra 15 Temmuz süreciyle birlikte ortaya çıktığını belirterek, “15 Temmuz süreciyle birlikte de bu ihanetin köklü temellerinin o yıllara dayanmış olduğu da ortaya çıktı. Askeri yargının kapatılıp sivil yargıya geçilmesiyle de devletimizin adalet kurumunun vermiş olduğu adil bir kararla haklı mücadelemizin kabulüne karar verildi. Çocukluğumdan itibaren hep subay olmak istemiştim. Bu şekilde bir nosyonla yetiştirildim. Zaten babam da Çubuk Şehit Aileleri Dernek Başkanı’ydı. Her zaman için devletimizin yanında olmak yönünde bir nosyonla yetiştirildim. Her zaman için askerlik mesleğini severek yapmayı amaçlıyordum. Fakat FETÖ örgütü tarafından bu amaçlarımız tırpanlanmış oldu. Sivil yargı ve adalet makamının vermiş olduğu adil kararlarla bu mücadeleyi kazanmış olmak ayrı bir mutluluk. Bundan sonraki süreçte de haklı mücadelemizi devam ettirip çocukluktan beri hayalini kurmuş olduğumuz subaylık mesleğini yerine getirmeye uğraşacağız” diye konuştu.
Kaya’nın avukatı Hasan Hüseyin Kocatürk, “Müvekkilim Kara Harp Okulu öğrencisi olmaya yeniden hak kazanmış durumdadır. Bu belki de Türkiye tarihinde 14 yıl aradan sonra askeri öğrenciliğe davet edilen, hak kazanan ilk kişi olma unvanını sağlamıştır. Şimdiden sonraki süreçte müvekkil eskiden beri çok istemiş olduğu askerlik mesleğine kalmış olduğu yerden devam ederek kavuşabilecektir. 14 yıl aradan sonra gelen bu karar müvekkil açısından adaletin geç de olsa tecelli etmesine imkan tanımıştır” dedi.
Yorumlar kapalı.