TDT tarafından “Türk İşbirliğinin Mevcut Durumu ve Gelecek Beklentileri” başlıklı panel oturumu düzenlendi.
Ankara’da bir otelde yapılan panele, Ömüraliyev, Türk Yatırım Fonu Başkanı Baghdad Amreyev, Türk Devletleri Parlamenter Asamblesi (TÜRKPA) Genel Sekreteri Mehmet Süreyya Er, Türk Akademisi Başkanı Prof. Dr. Şahin Mustafayev, Türk Kültür ve Miras Vakfı Başkanı Aktoty Raimkulova, Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatı (TÜRKSOY) Genel Sekreter Yardımcısı Sayit Yusuf ve Türk Ticaret ve Sanayi Odası Genel Sekreteri Adem Kula ile birçok yabancı misyon temsilcisi ve davetli katıldı.
Ömüraliyev, Türk Devletleri Teşkilatının kurulduğu Nahçıvan Anlaşması’nın 15. yıl dönümü vesilesiyle düzenlenen bir panelde bir araya gelmekten dolayı onur duyduğunu söyledi.
Oturum temasının “Türk İşbirliğinin Mevcut Durumu ve Geleceğe Yönelik Beklentileri” olduğunu dile getiren Ömüraliyev, bu temanın zamanlama açısından çok yerinde seçilmiş bir tema olduğunu belirtti.
Ömüraliyev, şöyle devam etti:
“Türk İşbirliği Teşkilatının kuruluşundan çok önce bu işbirliği başladı. Bu anlamda da liderlerimiz halklarımızı bir araya getirecek karşılıklı anlayışa teşvik edecek ve geniş bir yelpazede işbirliğini artıracak bir çerçeve oluşturma konusunda ortak bir vizyon göstergesi olarak 1990’ların başında Türk dili konuşan ülkelerin liderlerinden oluşan bir zirve toplamışlardı. Bu vizyon 2009’da Nahçıvan Anlaşması’nın imzalanmasıyla önemli bir adıma daha sahne olmuştur. Bu anlaşma ile Türk dili konuşan ülkeler işbirliği konseyinin resmen kurulmuş olduğu tescil edilmiştir.”
TDT’nin diğer kuruluşlardan farklı olarak kendine has özelliklere sahip olduğunu belirten Ömüraliyev, “Sadece ortak çıkarlar ve ekonomik entegrasyon ile kurulmuş bir teşkilat değildir bizim teşkilatımız. Bizim teşkilatımız daha ziyade ortak tarihi bağlar, ortak dil, kültür ve gelenekler üzerine kurulmuş bir teşkilattır. Bu kapsamda da Türk Devletleri Teşkilatının üye devletleri ve halkları arasındaki ilişkiler gerçekten de kardeşlik duygularına bağlı ilişkilerdir.” dedi.
“Türk bölgesi stratejik bir konuma sahiptir”
Ömüraliyev, TDT’nin 2021’de adını değiştirdiğini hatırlatarak, bunun tarihi bir değişim olduğunu söyledi.
“Türk bölgesi stratejik bir konuma sahiptir. Doğu, batı, kuzey ve güneyin kesişim noktasında bulunan bir konuma sahiptir. Yaklaşık nüfusu 170 milyonluk bir nüfustur ve 4,5 milyon kilometrekarelik bir alana yayılmıştır Türk bölgesi. Bu bölge karşılıklı ticaret ve ekonomik bağları güçlendirmek için eşsiz fırsattan bir bölgedir.” değerlendirmesinde bulunan Ömüraliyev, 2023’te TDT üyesi ülkelerin ekonomilerinin toplam gayrisafi yurt içi hasılasının yaklaşık 1,9 trilyon dolara ulaştığını vurguladı.
Ömüraliyev, Türk devletlerinin bir araya geldiklerinde dünyanın 12. büyük ekonomisini ve 3. en büyük küresel enerji tedarikçisini oluşturduğunu dile getirerek, TDT ülkelerinden yapılan toplam mal ihracatının da yıllar içinde önemli bir büyüme gösterdiğini ifade etti.
TDT’nin bakanlıklar, ajanslar, kuruluşlar aracılığıyla geniş bir ekonomik ağ kurduğunu ve birçok işbirliği mekanizmasıyla destekler sunduğunu belirten Ömüraliyev, “En önemli mali kurumumuz olan Türk Yatırım Fonu’nu kurmuş bulunmaktayız. Türk Yatırım Fonu, ticaretin kolaylaştırılması için bir strateji geliştirmiş ve Türk Ticaret ve Sanayi Odaları Birliğini oluşturmuştur.” dedi.
Ömüraliyev, TDT üye devletlerden geçen önemli koridorlara değinerek, bu koridorların doğu-batı arasında önemli işlevinin olduğunu söyledi.
Yorumlar kapalı.