Zor geçindiklerini anlatan Güllü Söyler, şunları söyledi:
“Çocuğumuz yok ikimiz yaşıyoruz. Kendi de zaten hastalıklı. Yaşlılık aylığı alıyorum. Eşim de mağdur, engelli maaşı alıyor. Neden yalan söyleyeyim kurbanlık alamam, durumumuz iyi değil. Bu evden de kira istiyorlar bizden, mirasçılarımız. Elektrik parası, su parası, eşimin ilacının parası… Ben de dedim ki doktora bizim yeşil kartımız yürümüyor mu dedim. ‘Sen yediden başvuracaksın’ diyor. ‘Ben oraları hayatta bilmem okumuşluğum yok’ dedim. Kocamla da kendimi güvenemiyorum dedim. Vallahi bir bulgur, bir tas aş demişler, bulduğumuzu yiyoruz. Öyle diğer kişiler gibi et alıp yemiyoruz.
Vallahi yetmiyor, böyle yardım ediyorlardı bize. İşte onunla alıyoruz şekeri, çayı onunla, maaşla alıyoruz. Onu da aldığımıza göre su parası geldi, elektrik parası… Bizim bir şeyimiz yok burada elin evi, mirasçı evi. Ona göre para verin diyor. Ben de dedim ki bu adama sen git hiçbir şey alma, eve şeker, çay alma bir çadır al gidelim dağda geçinelim dedim.”
Kaynak: ANKA
Yorumlar kapalı.