Ancak teknoloji dünyası bir kez daha büyük bir dönüşümün eşiğinde. Ive ve Altman’ın öncülüğünde geliştirilen yeni nesil cihazlar, telefon ekranlarını tamamen devre dışı bırakmayı hedefliyor.
Hatırlanacağı üzere, ilk iPhone 2007 yılında tanıtıldığında devrim niteliğinde bir ürün olarak görülmemişti. Yüksek fiyatı ve sınırlı özellikleri nedeniyle başlangıçta yeterince ilgi görmeyen bu cihaz, zamanla Android’in sahneye çıkışıyla birlikte tüm dünyayı etkisi altına alan bir dijital dönüşümün öncüsü oldu.
Bugün benzer bir paradigma değişiminin, ekran kullanımına dayalı cihazların yerini daha doğal ve etkileşimli teknolojilere bırakmasıyla yaşanabileceği konuşuluyor.
Jony Ive’ın tasarım stüdyosu LoveFrom ile OpenAI’ın ortak girişimiyle kurulan “IO” adlı yeni şirket, kullanıcıların cihazlarla daha sezgisel bir ilişki kurmasını hedefliyor. Şirketin üzerinde çalıştığı yeni nesil cihazların en büyük özelliği ise ekran barındırmaması. Yani klasik akıllı telefon deneyimi tamamen terk edilerek, görsel odaklı değil, kullanıcı etkileşimine dayalı bir dijital yapı inşa ediliyor.
Altman ve Ive’ın geliştirdiği bu cihazlar, yapay zekâ teknolojilerinden güç alarak sesli komutlarla, jestlerle ve bağlamsal farkındalıkla çalışacak. Amaç, teknolojiyle etkileşimi daha doğal ve görünmez bir hale getirmek.
Henüz detayları tam olarak açıklanmayan bu projeyle ilgili beklentiler büyük. 6,4 milyar dolarlık yatırım hacmiyle yola çıkan “IO” girişimi, teknoloji dünyasında köklü bir dönüşüm yaratabilir. Geliştirilen cihazların prototiplerinin önümüzdeki birkaç yıl içinde tanıtılması ve ilerleyen dönemde ticarileştirilmesi bekleniyor.
















Yorumlar kapalı.