Borcun 684,4 milyar TL’si ticari bankalar, vergi, çiftçi ve SGK borçları gibi iç borçlardan oluşuyor. KİT’ler ile özelleştirme programındaki kuruluşların ticari bankalara olan borcu 204,7 milyar TL, vergi borcu 29 milyar TL, çiftçilere olan borcu ise 14,3 milyar TL’yi buldu. İç borcun en büyük bölümü ise 276,9 milyar TL ile gerçek ve tüzel kişilere olan borçlardan oluşuyor. KİT’ler ile özelleştirme programındaki kuruluşların 110,3 milyar TL’lik dış borçlarının 98,7 milyar TL’si Hazine garantili borçlardan oluşuyor.
KİT’lerin borç batağında yüzmesinin tek sebebi özelleştirme politikası değil. AKP iktidarının seçim vaatleri ve enflasyonu gölgeleme görevlerinden kaynaklanan görev zararı da 337,4 milyar TL’ye ulaştı. İktidarın ekonomi politikası nedeniyle mali dengeleri bozulan kuruluşlar arasında en büyük görevlendirme gideri, 231,8 milyar TL ile BOTAŞ’ın oldu. BOTAŞ’ı 77,5 milyar TL ile EÜAŞ, 21,4 milyar TL ile de TMO takip etti.
Bu durum, KİT’lerin kamuya olan yükünü ve sürdürülebilirlik sorununu gözler önüne seriyor. KİT’lerin borçlarının artması, yatırımların azalmasına, hizmet kalitesinin düşmesine ve verimsizliğin artmasına neden oluyor. Ayrıca, KİT’lerin borçlarının Hazine tarafından karşılanması, genel bütçe dengesini de olumsuz etkiliyor.
Uzmanlar, KİT’lerin borç sorununa çözüm bulunmazsa, bu durumun ülke ekonomisi için daha büyük riskler oluşturacağına dikkat çekiyor. KİT’lerin mali açıdan yeniden yapılandırılması, özelleştirme politikasının gözden geçirilmesi ve daha şeffaf bir yönetim anlayışının benimsenmesi gibi adımların atılması gerekiyor.