“ALIN TERİM MARKETTE KÂRA DÖNÜŞÜYOR”
Yasemin Bircan, tarlada 20 liraya sattığı domatesi markette 100 liradan gördüğünde yaşadığı duyguları, “Sera içinde saatlerce ter döküyoruz. Ellerimle, emeğimle yetiştirdiğim ürünün bu kadar yüksek fiyata satılması beni derinden etkiliyor” sözleriyle anlattı. Günlük çalışan sayısının beşe ulaştığını ve üretim sürecinde gübre, ilaç, don gibi çeşitli maliyetlerle mücadele ettiklerini söyleyen Bircan, fiyat belirleme konusunda çiftçinin hiçbir söz hakkı olmadığını vurguladı.
“GÜNLÜK FİYATLAR DEĞİŞİYOR, BELİRSİZLİK SÜRÜYOR”
Domatesin satış fiyatının günlük olarak değiştiğini belirten Yasemin Bircan, “Bugün 20 liraya sattığımız domates birkaç gün önce 50 liraydı. Haziran ortasında ne olacağını kimse öngöremiyor. Girdilerimiz net ama satış fiyatı hep belirsiz” dedi.
PESTİSİT TARTIŞMALARINA ÇİFTÇİDEN YANIT: “BİLİNÇSİZ DEĞİLİZ”
Gıda güvenliği konusunda son dönemde artan pestisit tartışmalarına da değinen Bircan, çiftçilerin bilinçsiz ilaç kullandığı yönündeki eleştirileri kabul etmedi. “Biz burada çocuklarımızla birlikte yaşıyoruz. Domatesi kendimiz de tüketiyoruz. Kullandığımız ilaçlar Tarım Bakanlığı’nın onayladığı dozajlara uygun. Fazlası hem ürüne hem bize zarar verir” ifadelerini kullandı.
ZARARLILARA KARŞI MÜCADELE ZORUNLU
Domatesin başlıca tehditlerinden biri olan tuta zararlısına dikkat çeken Bircan, zararlıların ürünü çöp haline getirdiğini belirtti. Bu nedenle uygun dozajda ilaç kullanmanın mecburiyet olduğunu ifade eden Bircan, “Tutanın larvaları domatesin içine giriyor, sebze kullanılmaz hale geliyor. Böyle bir ürünü piyasaya sürsek bile hale geldiğinde denetime takılıyor. Zaten yakın zamanda böyle bir ürünümüz geri döndü, çok üzüldüm” dedi.
“ÇİFTÇİ SİSTEMİN EN SON HALKASI”















Yorumlar kapalı.