IMF’nin asgari ücret hakkındaki yorumlarının gündeme geldiği şu günlerde Şimşek, asgari ücretin belirlenmesinde sendikaların, işverenlerin ve hükümetin rekabet gücünü gözeteceğini belirterek net bir rakam vermedi. Şimşek, “Asgari ücret sendikaların, işverenlerin ve hükümetin müzakereleri sonucu belli oluyor, şu aşamada benim yorum yapmam uygun olmaz. Sendikaların, işverenlerin ve hükümetin rekabet gücünü belirli bir düzeyde koruma konusunda duyarlı olacaklarına eminim. Bu nedenle herhangi bir rakam hakkında konuşarak süreci önceden yorumlamak doğru olmaz.” dedi.
Türkiye ekonomisinde bu zamana kadar kaydedilen ilerlemeye de işaret eden Şimşek, son 12 ayda bazı alanlarda büyük ilerlemeler kaydettiklerini, bazı alanlarda hedeflerin çok ilerisinde olduklarını belirtti.
Şimşek, bir numaralı önceliğin fiyat istikrarını sağlamak olduğunu ve bunun da zaman aldığını söyledi.
İkinci önceliklerinin mali disiplini yeniden tesis etmek olduğunu vurgulayan Şimşek, bir diğer önceliklerinin de cari açığı daraltarak daha sürdürülebilir bir dış denge sağlamak ve en önemlisi yapısal reformları hayata geçirmek olduğunu anlattı.
Şimşek, cari açıktaki daralmanın Türkiye’nin içinde bulunduğu zorlu coğrafyaya rağmen başarıldığını belirterek, amaçlarının bunu sürdürülebilir kılmak olduğunu, bunun da yapısal dönüşümü gerektirdiğini ifade etti.
Türkiye’nin rezervlerini de yeniden inşa ettiğine dikkati çeken Şimşek, bunun bir kısmının Türk şirketlerinin ve hane halkının Türk lirasına olan artan güveniyle ilgili olduğunu aktardı.
Şimşek, vergi tabanını genişlettiklerini ve deprem dışı harcamalara güçlü bir kontrol sağladıklarını belirterek, gelecek yıl cari açığın GSYH’ye oranını yüzde 3 civarına düşürmek istediklerini anlattı.
Enflasyonu düşürmek istediklerini vurgulayan Şimşek, “Merkez Bankasının enflasyonu tek haneli rakamlara düşürmesine yardımcı olmak istiyoruz. Reformlar için mali alan yaratmak istiyoruz.” dedi.
Yorumlar kapalı.