Buna karşın Türkiye’de BIST 100 endeksi 2019’dan bu yana yükseliş eğiliminde hareket etmeye devam ederken, geçen yıl kaydedilen artışla birlikte tarihte ilk kez 6 yıl üst üste pozitif getiri sağladı.
Söz konusu dönemde özellikle Suriye ve Ukrayna’daki savaşlar Türkiye ekonomisini de olumsuz etkileyerek politika yapıcıların alanını daraltsa da yeni ekonomi yönetiminin özellikle enflasyonla mücadele kapsamında attığı adımlar yavaş da olsa meyve vermeye başladı.
Bununla birlikte, yabancı yatırımcıların Türk lirası varlıklara olan ilgisi tahviller başta olmak üzere çeşitli sınıflarda devam ederken, pay piyasalarında özellikle banka ve sigorta şirketleri öncülüğünde alımların sürdüğü görüldü.
Analistler, BIST 100 endeksi özelinde bu yıldaki performansın enflasyonun altında kalması nedeniyle reel anlamda negatif seviyelerde gerçekleştiğini ancak enflasyonla mücadelenin öne çıktığı bu dönemde doğru sektör seçimi yapabilen yatırımcıların önemli bir reel getiri sağladığını bildirdi.
BIST 100 endeksi temmuzdaki zirvesinin ardından düşüş eğilimine girerek kazançlarının bir kısmını geri verse de yılın son iki ayında özellikle ödemeler dengesindeki düzelme, rezervlerdeki artış, kredi risk primindeki iyileşme ve enflasyonda yavaşlama eğiliminin güçlenmesi risk iştahını yeniden artırdı.
Geçen yıl, Türkiye’nin 5 yıllık kredi risk primi (CDS), Şubat 2020’den bu yana ilk kez 250 baz puanın altına inerken, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) rezervleri 163,5 milyar dolarla rekor kırdı.
Bununla birlikte, geçen yıl uluslararası derecelendirme kuruluşları Türkiye’nin notunu artırırken, Moody’s Türkiye’nin kredi notunu B1’e, Fitch B+’ya ve S&P Global BB-‘ye çıkardı.
Yorumlar kapalı.