Yalnızca performansıyla değil, sıra dışı mühendisliğiyle de dikkat çeken Speirling, otomotiv teknolojilerinde yeni bir dönemin habercisi olarak değerlendiriliyor.
McMurtry Speirling’in bu kadar etkileyici sonuçlar elde etmesinin temelinde, klasik aerodinamik sistemlerin ötesine geçen özel bir teknoloji yatıyor. Aracın altında konumlandırılmış yüksek güçlü fan sistemleri, hava akımını çekerek araç zeminine vakum etkisi yaratıyor. Bu sayede araç, asfalt zemine adeta yapışıyor.
Geçmişte Chaparral 2J ve Brabham BT46B gibi araçlarda kısa süreliğine denenip pist avantajı nedeniyle yasaklanan bu sistem, Speirling ile modern mühendislikle yeniden hayat buldu. 1.000 kilogram ağırlığındaki araç, oluşturulan vakumla 2.000 kilogramlık yere basma kuvveti elde edebiliyor. Bu özellik, aracın teorik olarak baş aşağı sürüş yapabilmesine olanak tanıyor.
McMurtry mühendisleri, teorik verileri pratiğe dökmek için özel bir test gerçekleştirdi. Tasarlanan senaryoda, Speirling kısa süreliğine baş aşağı pozisyonda hem sabit kalmayı hem de hareket etmeyi başardı. Böylece yer çekimine meydan okuyan ilk otomobil olarak tarihe geçti.
Aynı gün gerçekleştirilen Top Gear test pisti sürüşünde ise 55.9 saniyelik tur zamanı elde eden Speirling, 2004’ten bu yana kırılamayan 59 saniyelik rekoru geride bırakarak en hızlı tur zamanına sahip araç unvanını da ele geçirdi.
Yorumlar kapalı.