Yılmaz, “Teknik çalışmalarda doğal olarak çeşitli alternatifler değerlendirilmektedir. Çalışmalar tamamlanıp resmi bir teklif niteliği kazanmadan yapılacak yorumlar, spekülasyondan öteye geçmeyecektir,” ifadelerini kullanarak, kaynakları şeffaf olmayan haberlere ve yetkili kişi ve kurumlar dışında yapılan paylaşımlara itibar edilmemesi gerektiğini vurguladı. Vergi adaletini artırırken enflasyonist yan etki oluşturmamayı, gelir dağılımını gözetmeyi ve yatırım, istihdam, üretim ve ihracatı korumayı temel çerçeve olarak belirlediklerini ifade etti.
Yılmaz, Haziran ayı ile başlayacak dezenflasyon döneminde mali dengelerde sağlanacak iyileşmenin, kamu harcamalarını sağlıklı kaynaklarla finanse etme imkanı sunacağını ve kamunun borçlanma ihtiyacı ile faiz giderlerini azaltacağını belirtti. “Bütçe açığının milli gelire oranı geçen yıl ortalarında 2023 yılı için yüzde 10 civarında tahmin edilirken, aldığımız tedbirler ile gerçekleşme yüzde 5,2 olmuştu. Geçici nitelikte olan deprem harcamaları hariç bütçe açığı oranı ise yüzde 1,6 olarak gerçekleşmişti,” dedi.
Yılmaz, 2024 yılı başında milli gelire oranla yüzde 6,4 olarak öngördükleri bütçe açığının, yıl sonunda geçen yılki orana yakın düzeylerde gerçekleşmesini beklediklerini ve 2025 yılında deprem harcamalarının azalacağı döneme girileceğini ifade etti. Ayrıca, dış dengede iyileşmenin devam ettiğini belirterek, 12 aylık mal ihracatının 260 milyar doları aştığını ve turizm gelirinin yıl sonunda 60 milyar dolara ulaşmasını hedeflediklerini kaydetti. Geçen yıl milli gelire oranla yüzde 4 olan cari açık için 2024 beklentisinin yüzde 2-2,5 seviyelerinde olduğunu belirtti.
Yılmaz, işsizlik oranının Nisan ayında yüzde 8,5’e indiğini ve Aralık 2012 sonrası en düşük seviyede olduğunu vurguladı. 2024 ilk çeyrekte yüzde 5,7 olan büyümenin, program ile uyumlu olarak tüketimin katkısının azalırken dış talebin pozitif katkı verdiği daha dengeli bir yapıya kavuştuğunu belirtti. Eylül ayında güncellenecek OVP’de temel politika çerçevesi ve yaklaşımın korunacağını ve rakamsal değerlerin dünya ve ülkemizde yaşanan gelişmeler ışığında yeniden şekillendirileceğini ifade etti.
Yılmaz, “Büyüme, ihracat ve istihdam artışı sürdürülürken, bütçe açığının ve cari açığın düştüğü, rezervlerin ve risk göstergelerinin iyileştiği sağlam bir zeminde; Haziran ayından başlamak üzere aylık ve yıllık enflasyon oranlarında belirgin düşüş göreceğiz,” dedi. Temmuz-Eylül döneminde baz etkisinin de katkısıyla enflasyon oranında düşüşün hızlanmasını ve yıl sonunda oranın Merkez Bankası tahminlerine yaklaşmasını beklediklerini söyledi. 2025 yılında yüzde 20’nin altında, 2026’da ise tek haneli enflasyon için kararlı ve koordineli bir şekilde programlarını hayata geçirmeye devam edeceklerini vurguladı. Para politikalarının yanı sıra, maliye politikaları ve yapısal reformlarla hedeflerine ulaşacaklarını belirtti.
Yorumlar kapalı.