Rızvanoğlu, yaşanan felaket için tüm çiftçi ve üreticilere geçmiş olsun dileklerini iletirken, don felaketinin sadece tarım sektörünü değil tüm Türkiye’yi ilgilendiren bir sorun olduğunu dile getirdi.
Nisan ayında sıcaklıkların bazı bölgelerde -15 dereceye kadar düştüğünü belirten Rızvanoğlu, bu sıcaklığın son 30 yılın en düşük değerlerinden biri olduğunu söyleyerek, don nedeniyle ürünlerin yanı sıra ağaçların fizyolojik yapısının da zarar gördüğünü açıkladı.
Bu nedenle don olayının sadece bugünü değil, gelecek yılların verimini de riske attığını dile getiren Rızvanoğlu, yaşanan donun 2014 yılındaki don olayından sonra tarım tarihinin en büyük felaketlerinden biri olduğunu belirtti.
Don olayının artık sıradan bir hava olayı olmadığını söyleyen Rızvanoğlu, iklim krizinin kapımızı çaldığını gösteren çok net bir uyarı anlamında geldiğini de ifade etti.
Bölgede yaptığı saha çalışmalarına da değinen Rızvanoğlu, yaşananların ilk kez bu derece yıkıcı olduğunu belirterek, 74 yaşındaki bir çiftçinin dahi hayatında böyle bir afet görmediğini dile getirdiğini aktardı.
Yaşanan durumun bir doğal afet değil siyasi ihmalin sonucu olduğunu ifade eden Rızvanoğlu, iklim krizinin artık kapıda değil tarlaların ortasında durduğunu; bunların artık olağanüstü değil olağan hale geldiğini söyledi.
Rızvanoğlu, bu koşullara rağmen iktidarı olağanüstü bir plansızlıkla hareket ettiğini söylerken, “Nerede bu ülkenin iklim uyum planı? Nerede erken uyarı sistemleri? Nerede ürününü kaybeden çiftçiyi ayakta tutacak finansal mekanizmalar? Cevap yok” sözlerini sarf etti.
Yorumlar kapalı.