Yaşlanan nüfus gibi demografik zorluklarla karşı karşıya olan Japonya, buna rağmen 404 milyar dolarlık piyasa değeriyle ikinci sıraya yerleşti. Japonya’daki bu güçlü görünüm, özellikle eski Başbakan Shinzo Abe döneminde hayata geçirilen piyasa reformlarıyla ilişkilendiriliyor. Tokyo Borsası’nda düşük değerleme sorununun aşılması amacıyla firmalara yönelik yeni düzenlemeler getirilmiş, yabancı yatırımcının ilgisi de artmıştı.
Listenin üçüncü sırasına yerleşen Hindistan’da ise son yıllarda büyük bir yükseliş yaşanıyor. Artan yabancı yatırım, gelişen altyapı projeleri ve büyüyen teknoloji sektörü sayesinde ülkede milyar dolarlık şirket sayısı hızla artıyor. Son beş yılda Hindistan borsa endeksi yüzde 137 artış gösterirken, aynı dönemde S&P 500’deki artış yüzde 98 seviyesinde kaldı.
Asya-Pasifik bölgesi genelinde ise Çin’in başı çektiği güçlü bir yapılanma göze çarpıyor. Çin’de değeri 1 milyar doları aşan 216 halka açık şirket bulunuyor. Bölge genelinde ise milyar dolarlık şirketlerin küresel toplam içindeki payı yüzde 30’a ulaşıyor. Buna karşın Latin Amerika ve Afrika’nın küresel payı sırasıyla sadece yüzde 3 ve yüzde 1 seviyesinde kalıyor.
Milyar dolarlık şirket sayısı bakımından öne çıkan diğer ülkeler arasında Kanada, Birleşik Krallık, Avustralya, Almanya, Fransa, İsviçre ve İsveç de bulunuyor. Bu ülkelerin her biri 100’ün üzerinde milyar dolarlık şirkete ev sahipliği yapıyor.
Türkiye ise 74 ülkenin yer aldığı sıralamada 30. sırada yer aldı. Ülkede, piyasa değeri 1 milyar doların üzerinde olan 35 halka açık şirket bulunuyor. Bu şirketler arasında değeri 10 milyar doları aşan firmalar ise Koç Holding, Türk Hava Yolları, Enka İnşaat, Garanti BBVA ve Aselsan olarak öne çıkıyor.
Türkiye’nin listede bulunduğu konum, küresel sermaye piyasalarıyla entegrasyonunun önemini bir kez daha gözler önüne seriyor.
Yorumlar kapalı.