Turna yemişi, hem iş gücü hem de maliyet açısından üreticiye büyük avantajlar sağlıyor. Su ihtiyacının az olması ve hastalıklara karşı dirençli yapısı, bitkinin bakımını oldukça kolaylaştırıyor. Gübreleme ve ilaçlama gereksinimi minimum seviyede olan turna yemişi, verimsiz olarak nitelendirilen kıraç arazilerde bile sorunsuz şekilde yetiştirilebiliyor.
Bağışıklık sistemini destekleyen ve antioksidan açısından zengin içeriği sayesinde turna yemişi, gıda takviyelerinden kozmetik ürünlerine kadar pek çok sektörde rağbet görüyor. Üreticiler, henüz ürün tarladayken alıcı bulabiliyor. Kilo başına elde edilen yüksek satış fiyatı ise üreticinin yüzünü güldürüyor. Tüketici talebinin sürekli artması, sektördeki cazibeyi daha da artırıyor.
Türkiye’de üretimi hızla artan turna yemişi, dış ticarette de öne çıkmaya başladı. Özellikle Avrupa ülkeleri, bu meyveyi ithalat listesine dâhil etti. Artan dış talep, üreticilere yalnızca yurt içinde değil, küresel pazarda da rekabet avantajı sunuyor. Bu gelişme, ihracat gelirlerini artırmayı hedefleyen tarım yatırımcıları için yeni bir fırsat kapısı aralıyor.
Her ne kadar yüksek gelir vadediyor olsa da uzmanlar, turna yemişi üretimine başlamadan önce detaylı araştırma yapılmasını öneriyor. İklim koşulları, toprak yapısı ve sulama imkânları gibi unsurların iyi değerlendirilmesi gerektiği vurgulanıyor. Ayrıca, yeni yatırımcıların öncelikle küçük ölçekli deneme üretimleriyle tecrübe kazanmaları tavsiye ediliyor.
Yorumlar kapalı.