Türkiye, şeker pancarı üretimi konusunda dünyada beşinci, Avrupa’da ise dördüncü sırada yer alıyor. Dünya pancar şekeri üretiminde yüzde 6,6’lık paya sahip olan Türkiye, yıllık şeker ihtiyacının büyük bir kısmını kendi üretiminden karşılıyor. Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Aksaray’da düzenlenen pancar hasadına katılarak bu önemli üretimin Türkiye ekonomisindeki stratejik yerini vurguladı. Bayraktar, şeker pancarının, yüksek katma değer yaratması ve istihdam sağlamasıyla ülkenin sosyal ve ekonomik yapısı üzerinde büyük etkiler yarattığını belirtti.
Bayraktar, Türkiye genelinde 58 ilde şeker pancarı üretildiğini ve bu üretimde Konya, Yozgat, Afyonkarahisar, Kayseri, Eskişehir ve Aksaray’ın ilk sıralarda yer aldığını söyledi. 2023 yılında Aksaray’da 1 milyon 178 bin 458 ton şeker pancarı üretildi ve bu, Türkiye üretiminden yüzde 4,7’lik bir pay alarak ülke genelinde 6. sırada yer aldı. Türkiye’nin toplam şeker pancarı üretim alanı ise 3,6 milyon dekar olarak hesaplanıyor.
Her yıl artan şeker talebi, üretim rakamlarıyla paralel gitmiyor. Son 10 yılda, şeker pancarı üreten çiftçi sayısı yüzde 19,8 oranında azaldı. 2023 yılı itibariyle bu sayı 99 bin 714’e düştü. Artan nüfus, turist sayısı ve şeker tüketiminin yükselmesi, şeker talebinin artmasına neden olurken, üretim yapan çiftçi sayısının azalması, bu talebin karşılanmasında ciddi bir sorun yaratıyor.
Bayraktar, şeker pancarına olan talebin her yıl arttığına dikkat çekerek, üretici sayısındaki azalma ile bu ihtiyacın karşılanmasının zorlaştığını ifade etti. Özellikle son yıllarda kişi başı şeker tüketimi artarken, üretim azalmaktadır. 2021’de kişi başına şeker tüketimi 30,7 kilogramken, 2022’de bu rakam 33,6 kilograma yükseldi.
Türkiye’de şeker pancarı üreticileri için belirlenen alım fiyatları yıllar itibarıyla artış gösterse de, bu artış üreticilerin maliyetlerini karşılamakta yetersiz kalıyor. 2023 yılı itibariyle şeker pancarı alım fiyatı, kota tamamlama primi dahil 1.855 TL olarak belirlenmişken, 2024 yılı için bu fiyat yüzde 28 artışla 2.375 TL’ye çıkarıldı. Ancak Bayraktar, bu fiyatın, özellikle tarımsal girdi maliyetlerindeki artış göz önüne alındığında, üreticinin yeterli gelir elde etmesini sağlamak için hala yeterli olmadığını belirtti.
Yorumlar kapalı.