Mali disiplinde bir sorun olmadığını ifade eden Şimşek yapısal reformların kalıcı hale gelmesi gerektiğine vurgu yaptı. Kur riskinin azaldığını ifade eden Şimşek, borçlanma vadesinin artırıldığını belirtti. Şimşek, asgari ücreti ve asgari ücrete kadar bütün gelirleri tamamen vergi dışına çıkardıklarını da vurguladı ve “Yarın açıklanacak veri ile cari açığın milli gelire oranı yüzde 2,5’in altına düşmüş olacak.” dedi.
Kur riskinin azaltıldığını ve borçlanmanın vadesini artırdıklarını belirten Şimşek “Kamunun bilançosunu tekrar güçlü bir şekilde konumlandıracağız.” dedi.
“Bankalarla swapı neredeyse kapattık” diyen Şimşek “Swap hariç net rezerv 18 milyar doların üzerine çıkmış durumda.” değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye’nin rezerv pozisyonuna da değinen Şimşek, “Uluslararası rezervlerde tarihte eşi benzeri görülmemiş hızda düzeltmeyle karşı karşıyayız. Geçmişte bizim hükümetlerimiz döneminde 10 yıl alan birikim son 1 yıl içerisinde sağlandı. Aslında bu, programa olan güveni, inancı gösteriyor.” ifadelerini kullandı.
Uluslararası Para Fonunun (IMF) tanımladığı rezerv yeterliliğinde arzuladıkları noktaya ulaştıklarını belirten Şimşek, rezerv yeterliliğini sağladıklarını, bunun kalıcı hale getirilmesinin önemli olduğunu kaydetti.
Türkiye’nin istikrar ve reform programı ile birlikte risk priminde dramatik bir düşüş yaşandığını ifade eden Şimşek, son 1 yılda risk priminde daralmanın 450 puan civarında olduğuna dikkat çekerek, benzer ülkelere göre risk priminde iyileşme olduğunu söyledi.
Türkiye’nin ödediği getiri farkında (spread) da muazzam iyileşme olduğunu anlatan Şimşek, Türkiye’nin makul maliyetlerle dış kaynağa erişiminde sorunun önemli ölçüde ortadan kalktığına işaret etti.
Yorumlar kapalı.