Ekonomi yönetimi “Mehmet Şimşek istifa etti” çalkantısının faturasını hesapladı. Hesaplamaya göre söylentiler ekonomide büyük sarsıntı yarattı. 10 milyar dolara ulaşan maliyetin büyük bölümü Merkez Bankası’nın rezerv kaybında görüldü. Böylece dolar bu ay enflasyondan fazla arttı.
Gazeteci Erdal Sağlam, söylentilerin kulislerde Mehmet Şimşek’in itibarına yönelik olduğunun ifade edildiğini aktardı. Sağlam köşe yazısında; “Bu söylentilerin kulislere dökülmesinin zamanlamasını sorulduğunda daha çok “Yıllık enflasyon rakamlarındaki düşüş önümüzdeki dönemde hızlanacak, o dönem geldiğinde Bakan Şimşek’in itibarının yükselmesi söz konusu, o nedenle bu gelişmeler yaşanmadan yıpratılmak isteniyor” amacının güdüldüğünden söz ediliyor. Kısacası yıllık enflasyonda baz etkisiyle fazla düşüş olmadan enflasyon belirlenen hedeflere yakınsamadan operasyon yapma amacının bu söylentilerin zamanlamasında önemli rol oynadığı görüşü hakim” dedi.
Sağlam, söylentilerle birlikte iş dünyası temsilcilerinin de aynı anda şikayetlerini yüksek sesle dile getirmeye başlamalarına zamanlama açısından dikkat çektiğini söyledi. Peki Mehmet Şimşek bu söylentilerin sonucunda itibar kaybetti mi? Erdal Sağlam cevapladı.
Sağlam; “Mehmet Şimşek, bu söylentilerin sonucunda itibar kaybına uğradı mı derseniz; tam tersi bir sonucun çıktığını söylemek mümkün. Yaşanan gelişmeler Mehmet Şimşek ve politikasının uygulanmaya devam etmesinin kaçınılmaz olduğunu yeniden gösterdi bile diyebiliriz. Bakan Şimşek’in bu söylentiler başladığında bu haberlerden rahatsız olduğunu, çevresinden duyuyorduk. İş fazla dallanıp budaklanmasın diye fazla bir açıklama yapmaktan geri durduğu, doruk noktaya ulaşınca mecburen çıkıp açıklama yaptığı da söyleniyordu.” ifadelerini kullandı.
Şimşek’in istifa söylentilerinin ardından ekonomi yönetiminde 10 milyar dolarlık bir zarar oluştuğunu ve bunun en büyük maliyetinin Merkez Bankası’nda rezerv kaybı olduğunu belirten Erdal Sağlam, bahsedilen zararı yorumladı.
Sağlam şu ifadeleri kullandı:
“Ağustos başından bu yana, döviz rezervindeki erimenin 7-8 milyar doları bulduğu tahmin ediliyor. Daha önce küresel Japon yeni carry trade furyası nedeniyle, 5-6 milyar dolar rezerv kaybı olmuş, ancak daha sonra bunun 1 milyar doları hariç geri gelmişti. Seçimden sonra toplam 94 milyar dolarlık rezerv artışının son gelişmelerle 88 milyar dolara indiğini söyleyebiliriz.
Hem rezerv kaybı yaşanırken hem de Merkez Bankası’nın bu süreçte yani ağustosta kurlardaki eski seviyeyi koruyamadığı görüldü. Hatta ağustosta çıkacak enflasyon rakamına da bağlı olarak, TL’nin reel değer kaybı olduğu söylenebilir. Ağustosta sepet bazında aylık ortalama olarak kurlardaki artış yüzde 3’ü buldu. Bu oranın normal şartlarda, yani enflasyon hesaplamalarına bakıldığında, yüzde 1.5’i aşmaması gerekiyordu
Yorumlar kapalı.