Goldman Sachs ekonomistleri Clemens Grafe ve Başak Edizgil’in imzasını taşıyan değerlendirmede, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) özellikle TL mevduatlarından yaşanabilecek çıkışları sınırlandırmayı hedeflediği vurgulandı.
Ayrıca, analist Teresa Alves’in kaleme aldığı ayrı bir notta ise, 19 Mart’ta yaşanan kur hareketlerinin, geçmişte TL’nin değer kaybettiği dönemlerle benzerlik taşıdığı belirtildi. Bu tür hareketlerin, yatırımcıların Türkiye ekonomisine yönelik algısı üzerinde belirleyici olabileceği ifade edildi.
Goldman Sachs, analizinde dolar/TL kurundaki istikrarlı seyrin, Türkiye’nin dezenflasyon süreci ve dolarizasyondan arınma hedefleri açısından “önemli bir çıpa” olmaya devam ettiğini vurguladı.
Bu kur istikrarı, özellikle yabancı yatırımcıların Türkiye’ye olan güvenini koruyabilmesi açısından kritik görülüyor. Raporda, TL’nin ani ve sert değer kayıplarının yatırımcı davranışlarını olumsuz etkileyebileceği ve bunun da TL cinsinden varlıklara olan ilgiyi azaltabileceği ifade edildi.
Goldman Sachs, Türkiye’deki piyasa hareketlerinin sadece yerel ekonomiyi değil, gelişmekte olan piyasa ekonomilerini de etkileyebileceği uyarısında bulundu.
Kuruma göre, Türk tahvillerindeki yabancı sahipliği, 2019’dan bu yana en yüksek seviyelere ulaşmış durumda. Bu da, Türkiye’deki siyasi ve ekonomik gelişmelerin, gelişen piyasalarda zincirleme etkiler yaratma potansiyelini artırıyor.
Analistler, Türkiye’de ekonomi politikalarında bir değişiklik olmadığı sürece, yatırımcıların getirileri tekrar 19 Mart öncesindeki eğilimlere göre değerlendirmeye devam edeceğini belirtti. Bu da, ani kur hareketlerinin bir sarkacın diğer ucuna savrulmasına neden olabileceği anlamına geliyor.
Yorumlar kapalı.