Küresel çatışmalar ve ekonomik belirsizliklerin artmasıyla birlikte, altın fiyatlarındaki yükseliş ivme kazanıyor. Eskiden 3000 dolar seviyesini abartılı bulan ekonomistler bile, bu rakamın test edilebileceğini kabul ediyor.
Dünya genelinde artan siyasi ve askeri gerilimler, altının güvenli liman olarak görülmesini pekiştiriyor. Gazete Duvar’da yer alan ekonomist Süleyman Karan’ın analizine göre, yıl sonunda ons altının 3000 doları (96 bin TL) bulabileceği öngörüsü artık daha makul bir senaryo haline geliyor.
Rusya-Ukrayna savaşı, İsrail ve Gazze arasındaki insansızlaştırma operasyonları, İran ve İsrail arasındaki doğrudan çatışmalar gibi mevcut sıcak çatışmalar, dünya genelindeki belirsizliği artırıyor. Bunun yanı sıra, Moldova, Transdinyester Cumhuriyeti, Kaliningrad, Estonya, Beyaz Rusya ve Polonya arasında yaşanan gerilimler de bölgesel istikrarsızlığı tetikleyebilir. Ayrıca, Tayvan’ın batı yanlısı yeni hükümeti ve Çin ile yaşanan gerilimler de dikkat çekiyor. Bu tür gelişmeler, altın fiyatlarının yükselişine zemin hazırlıyor.
Ek olarak, Çin’den gelen ekonomik verilerin iyileşmesi ve kripto paralarda yaşanan kırılganlıklar da değerli metallere olan talebi artırıyor. Federal Rezerv’in faiz indirimini yaz sonuna kadar ertelemesi beklenirken, bu durumun altın fiyatlarını doğrudan etkilemesi beklenmiyor.
Altın, sadece mevcut jeopolitik ve ekonomik belirsizliklerle değil, aynı zamanda genel piyasa dinamikleri ile de destekleniyor. Artan talep ve sınırlı arz, fiyatların yükselmesine yol açıyor. Eskiden 3000 dolar seviyesinin abartılı olduğunu düşünen ekonomistler bile, artık bu rakamın gerçekleşebileceğine inanıyor. Yıl sonuna doğru altın fiyatlarının bu rekor seviyeyi test etmesi, artık sadece bir ihtimal değil, aynı zamanda birçok finans uzmanı tarafından kabul edilen bir olasılık haline geldi.
Yorumlar kapalı.