İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasının ardından Türk lirasında yaşanan sert değer kaybı, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nı (TCMB) olağanüstü harekete geçirdi. 20 Mart 2025’te yapılan Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında, gecelik borç verme faiz oranı 200 baz puanlık artışla %46’ya yükseltildi. Buna karşılık, politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı %42,5’te, gecelik borçlanma faiz oranı ise yüzde 41’de sabit tutuldu.
PPK sonrası yapılan açıklamada, TL’deki oynaklığın sınırlandırılması amacıyla bir hafta vadeli repo ihalelerine geçici süreyle ara verildiği ve likiditenin gecelik borç verme faizinden sağlanacağı belirtildi. Bu adım, piyasadaki gecelik faizleri doğrudan %46 seviyesine yönlendirmeyi amaçlıyor.
Bugün, TCMB’den ikinci bir hamle daha geldi. Merkez Bankası, “parasal aktarım mekanizmasını güçlendirmek ve sıkı parasal duruşu desteklemek amacıyla” vadesi 91 güne kadar olan likidite senetlerinin ihraç edileceğini duyurdu. İhalelerin 24 Mart Pazartesi gününden itibaren başlayacağı ve detayların veri sağlayıcılar aracılığıyla paylaşılacağı bildirildi.
Eski Merkez Bankası başekonomisti Prof. Dr. Hakan Kara, söz konusu adımı sosyal medya hesabından şöyle değerlendirdi:
“Tam olarak yukarıda bahsettiğim gibi Merkez Bankası’ndan likidite adımı geldi. Amaç, piyasa faizlerini faiz koridorunun üst bandında (%46) oluşturarak mevduat ve para piyasası faizini yükseltmek. Daha etkili olması için borç verme faizinin bir kademe daha artırılması gerekebilir.”
Kara’nın bu yorumu, TCMB’nin son iki günde attığı adımların, sadece TL likiditesini kısmakla kalmayıp aynı zamanda piyasa faizlerini yukarı çekmeye ve enflasyonla mücadelede daha sıkı bir para politikasını tesis etmeye yönelik olduğunu ortaya koyuyor.
Uzmanlar da benzer şekilde, gecelik faizlerin %46’ya yönlendirilmesinin ve 91 günlük senet ihraçlarının mevduat faizlerini yukarı çekeceğini, bunun da hem kur hem de enflasyon baskısını azaltıcı etki yaratabileceğini belirtiyor.
Yorumlar kapalı.