Erdem, kamunun enerji verimliliğinde öncü rolünü pekiştirmek amacıyla daha önce Cumhurbaşkanlığı Genelgesi ile kamu binalarına getirilen yüzde 15 enerji tasarrufu hedefinin 2023 sonunda iki katına çıkarıldığını anımsatarak, şöyle konuştu:
“Bu hedef 2030’a kadar en az yüzde 30 olacak şekilde güncellendi. Böylelikle kamu sektörünün sürdürülebilir enerji çözümleri konusunda daha büyük sorumluluk alması ve enerji verimliliği alanında daha etkin bir dönüşüm sağlaması hedeflendi. Yürütülen uygulamalarla kamu binalarının enerji faturalarında 2019-2024 döneminde 1,8 milyar lira enerji tasarrufu sağlandı. Kamudaki enerji verimliliği yatırımlarını hızlandırmak amacıyla Dünya Bankası destekli ‘Kamu Binalarında Enerji Verimliliği Projesi’ başlatıldı. 2019-2024 döneminde 200 milyon dolar yatırımla dönüşüm çalışması yapıldı. Projenin 2025-2030 yıllarında uygulanacak ikinci fazında 300 milyon dolar enerji verimliliği yatırımının ekonomiye kazandırılması bekleniyor.”
Erdem, yeni yapılacak kamu binalarının daha yüksek enerji verimli ve afetlere dirençli olarak inşa edileceğini ifade ederek, “2026 itibarıyla 10 bin metrekarenin üzerinde yapılacak kamu binalarının Yeşil Sertifika alması zorunlu olacak. Kamu binalarının yeşil bina olarak tasarlanmasıyla yılda 1,5 milyar lira tasarruf sağlanması hedefleniyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Erdem, Türkiye’de enerji verimliliğinin artırılması amacıyla Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından 63 danışmanlık şirketiyle 6 kurumun yetkilendirildiğini anımsattı.
Sektörde yetkin insan kaynağının geliştirilmesine yönelik bugüne kadar sertifikalandırılan kişi sayısını da paylaşan Erdem, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Enerji Yöneticisi sertifikası için 12 bin 409, Sanayi Etüt Proje Sertifikası için 743, Bina Etüt Proje Sertifikası için 637 ve Ölçme Doğrulama Sertifikası için 101 kişiye eğitim verildi. Enerji dönüşümü çalışmalarını yürütecek yeşil yakalı insan kaynağının geliştirilmesi amacıyla 2024’te yapılan mevzuat düzenlemesi ile enerji yöneticiliğinin kapsamı genişledi. Eğitim programlarına, ‘Sera Gazı Emisyon Hesaplamaları’, ‘Sürdürülebilirlik’, ‘Karbon ve Su Ayak İzi’, ‘Yaşam Döngüsü Analizi’, ‘Döngüsel Ekonomi ve Kaynak Verimliliği’, ‘Enerji Dönüşümü’ konuları dahil edilerek sektörlerimizin ihtiyaçları doğrultusunda önemli bir adım atıldı. 2002-2023 yılları arasında enerji yoğunluğunda yüzde 32 iyileşme sağlandı ve Türkiye, OECD’de enerji yoğunluğunu en fazla iyileştiren ülkelerden biri oldu.”
Erdem, yürütülen çalışmalar kapsamında atık ısı potansiyelinin geri kazanılmasına ve bölgesel ısıtma sistemlerinin yaygınlaştırılmasına yönelik faaliyetler de gerçekleştirileceğini belirterek, şunları kaydetti:
“Türkiye’nin yenilenebilir ısı ve atık ısı potansiyelini ekonomiye kazandıracak bir ısı piyasasının oluşturulabilmesi için teknik ve mevzuat düzenlemesi çalışmaları devam ediyor. Coğrafi bilgi sistemi tabanlı ısı talebi ve toprak kaynaklı ısı pompası potansiyeli haritası tamamlandı ve önümüzdeki günlerde yatırımcıların kullanımına açılmasını bekliyoruz. 2025’te Meclis’te gündeme gelmesi beklenen İklim Değişikliği Kanunu ile 2026’dan itibaren emisyon ticaret sisteminin ülkemizde uygulanması planlanacak. Emisyon Ticaret Sistemi’nin enerji yoğun sektörlerimizde enerji verimliliği başta olmak üzere enerji dönüşümü yatırımlarının hacmini daha da genişletme fırsatı verecektir.”
Yorumlar kapalı.