TKDK Karaman Koordinatöre Dr. Özgür Öztürk, AA muhabirine, Karaman’da TKDK hibe destekleri ile 7 zeytinyağı sıkım tesisinin faaliyet gösterdiğini belirtti.
Kurulan tesisler sayesinde üreticilerin üretime teşvik edildiğini, kentteki zeytin bahçelerinin sayısının da arttığını söyleyen Öztürk, şu ifadelere yer verdi:
İşletmelerin yöre halkına kazanç sağladığını vurgulayan Öztürk, şöyle konuştu:
TKDK’nın verdiği yüzde 65 hibe desteği ile 2021 yılında zeytinyağı sıkım tesisi kuran Ahmet Göregen de tesislerden önce zeytinyağı için Mersin Mut’a gittiklerini belirterek, “Bölge halkının Mersin Mut’a gidip zeytinini yağa dönüştürme çilesini gördükten sonra böyle bir tesis kurmaya karar verdim. Zeytin üreten yaklaşık 19 köyümüz var. Vatandaşlar günlük zeytinini toplayıp yağa dönüştürüp akşam rahatlıkla evine gidebiliyor. Araziler değerlenmeye başladı. Bu araziler tesisimiz sayesinde ekonomiye katkı sağlıyor. Zeytinimiz mikroklima ikliminde ilaçsız yetişen Türkiye’nin nadir zeytinlerinden. Amacımız Karaman zeytinini ve zeytinyağını Türkiye’ye tanıtmak.” İfadelerine yer verdi.
Buçakkışla köyünde zeytin bahçesi bulunan Abdullah Ayhan ise 3 dönüm arazide zeytin üretiyor. Bölgedeki tesislerin faydasına dikkat çeken Ayhan, “Bu işletmelerin olması çok güzel. Eskiden 2-3 gün sıra beklerdik. Artık yabancılar gelip bölgeye zeytin ekmeye başladı. Çoğu kişi boş arazisine zeytin ekiyor.” dedi.
“Tesislerde bölgemizde yetiştirilen zeytinlerin sıkımı ve pazara sunulması gerçekleştirilmekte. İlimizde yaklaşık 36 bin dekar arazide 10 bin tona yakın zeytin üretimimiz var. 2021’de ilimizde yaklaşık 320 bin zeytin ağacı bulunmaktaydı. 2025 itibarıyla 530 bine yakın ağaç sayısına ulaşmış bulunmaktayız. Bu da ilimize kazandırdığımız tesislerin bölgedeki zeytinciliğe sağladığı katkıyı gözler önüne sermektedir.”
“Bölgeye tesisleri kazandırdıktan sonra vatandaşlar, zeytincilikten para kazanabileceklerini ve ticari bir iş olabildiğini fark etti. Üreticilerimiz yaptıkları zirai faaliyetten gayet memnunlar. Önceden bölgemizdeki insanlar zeytin yetiştiriciliğini kendi sofralık ihtiyaçlarını karşılamak için yaptıklarından dolayı ticari olarak değerlendirilmemekteydi. Bu tesislerden sonra zeytincilik bölgede ekonomik bir değer haline geldi ve insanlar bundan para kazanmaya başladı. Kurum olarak yerinde istihdam, yerinde kalkınmayı göz önünde bulundurarak bölgemize katkılar yapmaya devam edeceğiz.”














