Konkordato başvurularının sektörel dağılımında tekstil ve hazır giyim sektörü 130 başvuruyla ilk sırada yer aldı. 96’sı doğrudan tekstil, giyim, ayakkabı, halı ve iplik imalatı gibi alt sektörleri kapsadı. İnşaat sektörü 91 başvuruyla ikinci sırada yer alırken, metal ürün imalatı (48 başvuru), mobilya (40 başvuru) ve gıda sektörü (35 başvuru) konkordato süreçlerinde dikkat çeken diğer alanlar oldu.
Mahkemelerden alınan verilere göre, konkordato süreçleri ortalama 3 yıl sürebiliyor. Tasdik kararı ortalaması 700 gün, iflas kararı ortalaması ise 423 gün olarak kaydedildi. 2024 yılında alınan 132 iflas kararı, yaklaşık 1,5-2 yıl önce başvurusu yapılan dosyalardan oluştu.
TOBB Hazır Giyim ve Konfeksiyon Sanayi Meclisi Başkanı Şeref Fayat, konkordato sürecinin sadece başvuran firmayı değil, tedarikçilerini de koruması gerektiğine dikkat çekti. “Eğer tedarikçi korunmazsa, bu durum zincirleme etkiler yaratıyor ve piyasadaki birçok firma sıkıntıya düşüyor” diyen Fayat, konkordatoların kötüye kullanımının önlenmesi gerektiğini vurguladı.
Benzer bir kaygıyı dile getiren TİM Başkan Vekili ve MOSFED Başkanı Ahmet Güleç ise, “Konkordatoyu kötüye kullanan firmalar, tedarikçilerine ciddi zararlar veriyor. Bu süreçlerin daha şeffaf ve adil bir yapıya kavuşturulması gerekiyor” dedi.
Konkordato süreçlerinin artışındaki en büyük nedenlerden biri olarak finansmana erişim sorunları gösteriliyor. Fayat, 2024’ün ilk yarısında konkordatoların aynı hızla devam edeceğini öngörürken, kur politikasındaki belirsizliklerin de etkili olduğunu belirtti. İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği Başkanı Çetin Tecdelioğlu ise, bankalara çağrıda bulunarak, köklü firmaların korunması için daha hassas davranmaları gerektiğini ifade etti.
Yorumlar kapalı.