“Bir şoka doğru gittiğini seziyorduk ama bunun pazartesi olacağını beklemiyorduk. Japonya’nın kararı çok önemli. Piyasalarda ABD resesyonu korkusu var. ABD’nin büyümesinde düşüşler var, resesyon beklentisi var. Resesyon olursa çok ciddi etki yapacak. Avrupa kötü, Almanya resesyonda. Bütün bunların üzerine Japonya’nın faiz artışı gelince esas orada oldu.
Japonya carry trade’in merkezi durumunda. Japonya’dan bedava faizle kredi alıp ciddi faiz kazandıracak yerlere yatıranlar var. Japonya’nın çok uzun süredir yapmadığı bir şeyi etkili hale getiriyor havası oluşunca büyük darbe yarattı.
Niye çabuk çözüldü? Dünya tuhaf bir şekilde bu tür olaylara alıştı, kanıksadı. Bu ilk bir şok oluyor, herkes elindekini satıyor. Ertesi gün o kadar da kötü olmayabilir deyip devam ediyor.
Bizde dolar biraz yerine oturuyor, borsa o düşüşü telafi etmeye yöneldi. Kripto paralarda telafi var. Bu kadar büyük düşüşlerde bir sürü insan için de alım fırsatı oluyor. Öyle bir tepki. Finansal piyasalar iyice esnek hale geldi. Çok çabuk şekil alabiliyor. Bugün onu yaşıyoruz. Arkadan bir şok daha gelirse onu atlatamayabilir.
Böyle bir dönem bireysel yatırımcılar için tehlikeli bir dönem. Bence bireysel yatırımcıların böyle bir dönemde daha sabit getirili işlere, oynaklığı daha az olan enstrümanlara yönelmesinde yarar var. Kurumsal yatırımcıların daha rahat hareket edebileceği bir ortam.
Kurun sabitleşme eğilimine girip da faizin yüzde 45-50’lerde olduğunda TL’ye dönüyorlar, bu da bir nevi carry trade. 20 milyarın üzerine iki katı kadar da bunu koymak lazım. Merkez’in rezervindeki artış carry trade’le gelen paralar. Japonya’nın faizi artırıyor olması carry trade’ciler açısından maliyetleri yükseltiyor. Maliyet artıyor demek bu parayı yatırdığın yerdeki getiri ne durumda, ona bakmak lazım. Bizdeki getiri dolar faizi olarak yüzde 45 ise bu artış çok önemli değil. Öbür taraflarda getiri düşünce oralardan çıkıp buraya gelebilirler. Bu Türkiye’nin aleyhine olmayabilir. Japonya’nın artışı bizim lehimize bile olabilir.
Yorumlar kapalı.