Geçtiğimiz 17 ay boyunca uygulanan altın ithalat kotasının ekonomik verilere ve piyasalara etkileri uzmanlar tarafından farklı şekilde değerlendiriliyor. Hükümet, bu uygulamanın cari açığı azaltmada etkili olduğunu savunurken, bazı ekonomistler ise kotanın beklenen sonuçları vermediğini ve hatta bazı sorunlara yol açtığını belirtiyor.
Kara, “Altın ithalatına kota uygulaması kaçak altın ithalatını ve mücevher ithalatını artırdı; dolayısıyla bu kısıtlamalar altın alımından kaynaklanan döviz çıkışını pek durduramadığı gibi belli bir kesime verilen avantajlar ve arbitraj imkanları nedeniyle aracılara para kazandırıp adaletsizlik yarattı” açıklamasında bulundu.
1) Mücevher ithalatı tüketim malı olarak sınıflandırıldığından, tüketim malı ithalatı gerçekte olduğundan yüksek görünüyor.
Bütün bunlar faiz indiriminin iletişimini zorlaştırıyor diyen Kara, “Ekonomi yönetiminin “dengelenme” hikayesini bulandırarak güven kazanımını geciktiriyor. Sonuç olarak, altın ithalatına kota uygulaması ithalat talebini (kaçak altın + mücevher ithalatı nedeniyle) pek değiştirmediği gibi, bir dizi verimsiz sonuçlara yol açıyor. Dolayısıyla, bu açılardan bakıldığında, altın ithalatında kota uygulamasının sonlandırılması veya kapsamlı şekilde gözden geçirilmesi faydalı olacaktır” ifadelerini kullandı.
Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Merkez Bankası eski Başekonomisti Prof. Dr. Hakan Kara, altın kotasındaki yeni alınan kararla ilgili sosyal medya hesabı üzerinden çarpıcı açıklamalarda bulundu. Kara, altın kotasının kaçakçılığı artırdığını, döviz çıkışını durduramadığını ve adaletsizlik yarattığını belirtti.
2) Mücevher talebi nedeniyle yurt içi ciro ve kredi kartı harcamaları olduğundan yüksek görünüyor.
3) Ödemeler dengesinde net hata noksan kaleminde ciddi çıkışa neden olarak verilerin sağlığını bozuyor.
Yorumlar kapalı.