Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ekonomi ve enflasyon hakkındaki son bilgileri paylaştı. Şimşek’in önümüzdeki birkaç ay daha enflasyonun çoğalacağını söylemesi uslara AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geçtiğimiz sene söylediği ‘ 2023’te herkes hesabını yüzde 20 enflasyona göre yapsın’ ifadeleri geldi. Merkez Bankası Başkanı Gaye Erkan, tercihten evvel yüzde 22.3 olarak açıklanan 2023 yılsonu enflasyon hipotezini yüzde 58’e çıkarmıştı.
İktidara yakınlığıyla öğrenilen ve daha önceki Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu’nun yazarlık yaptığı Yeni Şafak gazetesine konuşan Mehmet Şimşek, enflasyonist bir vergi tertip etmesi yaptıklarını belirterek, “Emelimiz, bir geçiş yarıyılı sonrası kalıcı bir biçimde enflasyonu alt sürüklemek. Merkez Bankası’nın da varsayımlarından göreceğiniz gibi, enflasyon önümüzdeki birkaç ay içerisinde geçici bazı etkenler sebebiyle çoğalışa devam edecek. Bizim bütçe balanslarını iyileştirmek, zelzelenin yaralarını sarmak için yaptığımız bazı vergi tertip etmeleri var. Bu vergi tertip etmeleri de natürel enflasyonist ama bu bir daha tekrarlanmayacak. Bir kezlik yaptığımız bir tertip etme bu. Yeniden bu yıl yurttaşlarımızın, cemiyetin farklı kesimlerinin geçmiş enflasyona karşı kayıplarını karşılama için ciddi fiyat çoğalışları oldu. Biz inanıyoruz ki uygulayacağımız programla öngörülebilirlik çoğalacak. Türkiye’ye kaynak girişi çoğalacak ve önümüzdeki yarıyılda bilinmezlik eksildikçe, cari sarih daraldıkça inanıyorum ki kurda göreceli bir karara doğru gideceğiz. Bu da enflasyonu ve temennileri pozitif istikamette etkileyecek” ifadelerini kullandı.
“Son 2 ay içerisinde biz önceliği Körfez ülkeleri ile olan ikili ilişkiler çerçevesinde Türkiye’nin lüzumu olan kaynağı tedarik noktasında bir çabaya girdik. Orta Doğu’nun özellikle de Körfez ülkeleri bağlamında bakacak olursak, Körfez ülkelerinin özelliği olarak yalnızca petrol ve doğalgaz ihraç etmiyorlar. Kendi ekonomilerinde absorbe edemeyecekleri kadar bir sermaye aşırısına sahipler. Dolayısıyla bizim de sermaye ithalatına lüzumumuz var. O sebeple sermaye aşırısı olan ülkelerle başladık, onlarla ikili diyalogları kurduk. Cumhurbaşkanı’mız orayla had safhada çok iyi ilişkileri var. Cumhurbaşkanı’mızın müthiş denilebilecek seviyedeki politik ilişkilerini biz ekonomide ticaret anlamında, dış kaynak anlamında bir fırsata dönüştürmek istedik. O potansiyelin ikili ilişkilerin güçlü yanlarının ticarete yansımasını istedik. Sermaye akımlarına yansımasını sağlamaya çalıştık.”