TÜRK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Ağar, toplantı öncesi Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına gelerek Bakan Vedat Işıkhan ile ön görüşme gerçekleştirdi. Toplantıya, TİSK Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Burak Akkol da katıldı.
Bu görüşmede, Asgari Ücret Tespit Komisyonu toplantısına katılmama gerekçelerini içeren dosyayı Bakan Işıkhan’a teslim eden Ağar, daha sonra Bakanlık bahçesinde basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.
Ağar, TÜRK-İŞ’in, 1974’ten bu yana Asgari Ücret Tespit Komisyonunda işçileri temsil ettiğini belirterek “Ancak Komisyonun mevcut yapısı, yıllardır işçilerin karar süreçlerinde etkili bir şekilde yer almasına imkan tanımamakta, kararlar çoğunlukla hükümet ve işveren kesiminin oylarıyla alınmaktadır.” değerlendirmesinde bulundu.
TÜRK-İŞ’in 24 Aralık 2024’te aldığı kararla, gerçek anlamda adil ve demokratik bir yapıya kavuşturulana kadar komisyon çalışmalarına katılmayacağını kamuoyuyla paylaştığını anımsatan Ağar, söz konusu tarihten bu yana geçen yaklaşık bir yılda komisyonun yapısı ve işleyişine ilişkin hiçbir iyileştirme yapılmadığını söyledi.
Ağar, “TÜRK-İŞ, almış olduğu kararın arkasındadır ve 2026 yılı Asgari Ücret Tespit Komisyonu çalışmalarına katılmayacaktır. Öncelikle şunu ifade etmek gerekir ki Asgari Ücret Tespit Komisyonunun üye sayıları ve yapısı tartışılabilir olmakla birlikte asgari ücretin seviyesini belirleyen esas unsur ekonomik göstergelerin gerçeğe uygun biçimde değerlendirilmesidir. Bu nedenle, üye sayılarındaki değişimlerden bağımsız olarak, ücret tespitinin ekonomik veri temelli yapılması zorunludur.” ifadelerini kullandı.
Geçen yıl TÜİK tarafından açıklanan yüzde 44,38 oranındaki enflasyona rağmen asgari ücrete yüzde 30 oranında zam yapıldığını anımsatan Ağar, yapılan zammın enflasyon oranının altında kaldığını dile getirdi.
Ekonomideki gelişmelerin çalışanları ve emeklileri derinden etkilendiğini belirten Ağar, “Türkiye ekonomisi son yıllarda büyümekte, Gayri Safi Milli Hasıla artmakta ve kişi başına düşen gelir yükselmektedir. Ancak bu büyümenin oluşturduğu refah, çalışanlara ve emeklilere yansımamakta, gelir artışı toplumun geniş kesimlerine ulaşmamaktadır.” değerlendirmesinde bulundu.















