ZK, 2016 yılında annesinden kalan taşınmazların iki kardeşi arasında paylaştırıldığını ve bu malların üçüncü kişilere satıldığını, yasal olarak tapu iptalinin yapılamayacağını öğrenen Z.K, CİMER’e başvurdu.
İzmir 22. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülen davada, davalı tarafın avukatı, “Diğer mirasçıların davacının mirasçılığını bildikleri halde hisseyi kendi adlarına tescil ettirmek suretiyle kötü niyetli davrandıklarını, dava dışı kişilerin kusurlu davranışları nedeniyle illiyet bağının kesildiğini” savundu. Ayrıca ortaya çıkan zararda devletin sorumluluğundan bahsedilemeyeceğini belirtti.
Avukat Güney Çağatay Öz, mahkemeyi değerlendirerek , müvekkilinin uzun süre annesiyle olan bağının kayıtlarında görünmediğinden habersiz yaşadığını ifade etti. Öz, “Müvekkilimin mağduriyetinin giderilmesi bizim için çok anlamlı. Verilen karar, adaletin yerinin bulduğunu gösteriyor” diye konuştu.
Yorumlar kapalı.