Amasya Üniversitesi Pazarlama ve Reklamcılık Bölümü’nden mezun olan Ramazan Boğa, iş bulamamanın ardından köyüne dönüp safran üretmeye karar verdi. İnternette yaptığı araştırmalar sonucu, safran bitkisinin yalnızca en değerli baharatlardan biri olmasının ötesinde, gıda, tekstil, parfüm ve ilaç sektörlerinde de kullanılabildiğini öğrenerek bu alanda üretime başladı.
Yarım dekarlık bir arazide başladığı deneme üretiminden kısa sürede başarılı sonuçlar almayı başaran Boğa, ilk yıl 200 gram safran elde etti. O dönemde, köylüleri “çiçekten para mı kazanacaksın? Arpa, buğday ek” şeklinde alaycı bir şekilde eleştirirken, Boğa bu sözlere kulak asmayarak çalışmalarını hızla genişletmeye devam etti.
Beş yıl içinde üretim alanını 23 dekara çıkaran Boğa, safran soğanlarını çoğaltarak ülke çapında satış yapmaya başladı. Amasya İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’ne başvurup iyi tarım sertifikası almayı başaran Boğa, bu adımla işini daha da büyütmeye devam etti. Bugün, safran soğanları Türkiye’nin dört bir yanındaki çiftçilere satılmakta. Ayrıca, geri alım garantili sözleşmeli üretim yapan Boğa, büyük firmalara, otellere, restoranlara, ilaç şirketlerine ve hatta dünya çapında ünlü kasap Nusret’e de düzenli safran temin ediyor.
Safranın yüksek maliyetli bir ürün olmasının avantajını kullanan Ramazan Boğa, ürünlerinin yüksek talep görmesiyle birlikte, üretim kapasitesini artırmaya yönelik yatırımlarını sürdürüyor. Özellikle safranın kilosunun şu an 225 ton şeker pancarına denk olması, onu çiftçiler için karlı bir alternatif haline getiriyor. 1 dekar safranın üretim maliyetinin 50 dekar arpa veya buğdaya denk geldiğini vurgulayan Boğa, Türkiye’deki safran üretiminin yaklaşık 40 kilo civarında olduğunu, ancak tüketimin 4 tonu bulduğuna dikkat çekiyor.
Amasya Valisi Önder Bakan’ın da ziyaret ettiği Boğa, 1 kilodan yaklaşık 450 bin ile 500 bin TL arasında bir gelir elde ettiklerini belirtiyor. Bu, safran üreticilerinin ne denli kârlı bir iş yaptıklarının göstergesi.
Yorumlar kapalı.