Semt pazarında alışverişe gelen Derya Çolak, “Fiyatlar hiç uygun değil. Aslında rızkımızı Allah’a değil, kula bağlamış gibiyiz. Herkes kendi çıkarı için fiyatları yükseltiyor. Buna hiçbir anlam veremiyoruz. Şu an 500 lirayla pazara geliyoruz ancak aldığımız doğru dürüst bir şey yok. Meyve zaten alamıyoruz. Söylemesi ayıp, çocuklarımıza elmayı alsak portakalı alamıyoruz, karpuzu alsak, diğerlerini alamıyoruz” şeklinde konuştu.
Mehmet Metin de daha önce semt pazarından bir haftalık ihtiyaçlarına 100-150 lira öderken, bugün bin lira harcayarak bile ihtiyaçlarını karşılayamadıklarını söyledi. Fiyatların yüksekliğinden yakınan Metin, şöyle konuştu:
“Fiyatlar şu an ateş pahası. Şu an mevsim itibarıyla sebze ve meyvelerin ucuz olması gerekirken, biz semt pazarına geldiğimizde bir kilo domates ve salatalık alabiliyoruz. Diğer yıllarla kıyaslama yapıldığı zaman örneğin 100 lirayla pazar alışverişi yapıp haftalık ihtiyaçlarımızı alabiliyorken, şu an 100 liraya değil, 200 liraya bile sadece bir akşam yemeği için sebze alamıyoruz. Bu durum, yaşadığımız ekonomik sorunların ne boyutta olduğunun ispatıdır. Eskiden 150 lirayla eşim veya ben pazara gelebiliyorduk. Şu an da bin liranın altından pazara gelemiyoruz. Bu rakamla da yeterli ihtiyacımızı da alamıyoruz. Artık her şeyi kısarak alıyoruz. Kavun ve karpuz gibi ürünler artık parçayla satılmaya başlandı. Bu durum ekonomimizin hangi boyutta olduğunun bariz bir göstergesidir. Keşke bu durumda olmasaydık, daha da iyi yönetilebilseydik. Bakalım bundan sonra daha nelerin üzerine vergi eklenecek. Bu durum da fakirin cebini etkileyecektir. Vergilerin durumuna göre artışlar olacak. Semt pazarında almamız gereken ürün 3-4 lira olması gerekirken, 30-40 lira bandındadır.”
Tezgahtar Metin Coşkun da “yaptığı eleştiriler nedeniyle gözaltına alınabileceği kaygısı taşıdığını” dile getirdi. Coşkun, “Fiyatlar yüksek. İnsanlar eskisi gibi alışveriş yapamıyor. Bu sorunun nedeni hükümettir. Almasınlar mı beni? Artık domatesler taneyle alınıyor. Kimse artık kilolarca alamıyor. İnsanlar bizim atıklarımızı toplamaya geliyorlar. Geçen yıl 3 kilo domatesi 10 liraya satarken, şu an bir kilosunu 15 liraya satıyorum” şeklinde konuştu.
Emekli Mehmet Ekin, çilek ve muz gibi meyveleri alamadıklarını söyledi. Ekin, “Pazarda gezdim, fiyatlar çok pahalı. Alım gücü, bizim gelirimize göre çok yüksek. Semt pazarlarında meyve fiyatları çok yüksek. Marketlerde zaten alamıyoruz. Semt pazarına geliyoruz, dolaşıp ardından akşama doğru fiyatların düşmesini bekledikten sonra alışveriş yapıyoruz. Semt pazarında gezdiğimizde çilek veya muz gibi ürünleri alamıyoruz” diye konuştu.
Emekli İbrahim Akyiğit ise hükümete emeklilerin yaşadığı durumu göz önüne alarak, çözüm üretmesi çağrısında bulundu. Akyiğit, “Her şey çok pahalı. Bir emekli olarak alım gücüm yok. Yetkililere sesleniyorum, emekliler için bir şeyler yapsınlar artık” dedi.
Semt pazarına alışverişe gelen Aysel Bayram da tezgahlardaki ürün fiyatının düşmesi için akşam saatlerinde alışveriş yapacağını belirtti. Birkaç kuruşun hesabını yaptıklarını söyleyen Bayram, “Bir şey alamıyoruz. Alım gücümüz geriledi. Eskiden her şey ucuzdu. Fakiri de zengini de doyuyordu. Maalesef şu an fakir doyamıyor zengin de yiyip, ütünden atıyor. Ürünlerin ucuz olacağı saati bekliyorum. Akşam saatlerinde ürünler ucuz olunca alışverişimi yapacağım. Belki birkaç kuruş ucuz olur diye umuyoruz” ifadelerini kullandı.
Yorumlar kapalı.