Elazığlı peynir üreticisi Bilal Yıldırım, sorunlarını şöyle dile getirdi:
“Peynir fiyatları çok yüksek. Üreticiden peynir geliyor ama tüketim açısından çok sıkıntılı. Peynir satılmıyor. Fiyatlar çok yükseldi. Fiyat yükselmesi zorunlu çünkü köylüden bizde yüksek fiyata alıyoruz. Köylü de yemi pahalı alıyor. Devlet buna el atıp yemi ucuz vermeyene kadar köylü pahalı yem yedirecek, biz de pahalı peynirleri yedireceğiz. Buna el atılması lazım. Bu sebeple peynir satışlarımız da durdu. Biz dolabı günde iki kez, üç kez doldurup boşaltıyorduk. Şu an haftada bir defa dolabımızı dolduruyoruz. Millet yarım kilo, 250 gram açık tulum gramaj şeklinde alıyor. Orjinal tulum peynirinin fiyatının yüksek olmasından dolayı sahte ürünler piyasaya geldi. Şu an Elazığ’da da yaprak tulum adı altında ürün satılıyor. Tulum ile hiç alakası yok. İçeriğinin ne olduğu belli değil. Hayvansal ürün de yok içerisinde. Yaprak turum diye satılıyor. Tulum ile hiç alakası olmayan, hayvansal ürün barındırmayan malzemeden yapılıyor. İçinde kullanılmayan bozuk ürünleri nişastayla, başka bir şeyle karıştırıp satıyorlar. Orijinal tulum peynirini biz 250 liradan satıyoruz. Bizden alanlar 300 liraya satıyorlar. Fiyatı yüksek olduğundan dolayı halkımız da bilmiyor, yaprak tulum diyor, ‘100 liradır, en azından ucuzdur’ diyor gidip onu alıyor. Bu sefer sağlığı bozulacak. Ekonomik gücü yetmediği halde bu sefer başka bir sektör devreye girecek ve halkımız sağlığından olacak.”
Üretici İsmail Albay da üretim girdi maliyetlerinde iyileştirme yapılmadığı için süte yapılan zamların üreticiyi kurtarmaya yetmeyeceğini söyledi. İnsanların alım gücü olmadığı için üreticinin elinde geçen yılki peynirlerin bile kaldığını ifade eden Albay şunları söyledi:
“Süte zam gelip gelmemesi bir neden arz etmiyor çünkü biz geçen yıldan ürettiğimiz peynirleri satamamışız. İnsanların gücü almaya yetmiyor. Bu anlamda hayvancılar, üreticiler çok büyük sıkıntıda. Geçen yılki fiyatın oranında, maliyetine neredeyse ürün satıyoruz ama buna rağmen satılmıyor. Devletin bir an önce çözüm getirmesi gerekir. Bu çözülmemişken süte zam yapmasının bir manası yok ki. Üreticiyi destekleyip fiyatları düşürmesi lazım. Kimsede para yok. Kimse gelip alamıyor peynir. Ben eskiden çok iyi peynir satardım. Son iki yıldır satamıyorum. Artık insanların gücü yetmiyor. Eskiye göre alım gücü düştü. Eskiden taze peynir geliyordu. Şimdi gelip 100 kilo, 200 kilo alanlar 2-3 kilo alıyorlar.”
Peynir fiyatlarının yüksek olması nedeniyle vatandaşın daha ucuz olan ‘çuval peyniri’ diye tabir edilen ürünlere yöneldiğini ifade eden Albay, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Peynire gücü yetmeyen vatandaşlar merdiven altı üretilen, her şeyi kimyasal ve kanserojen madde içeren çuval peynirlerine yöneliyorlar. Çuval peyniri çok ucuz. Çünkü iade peynirlerden yapılıyor. Ama vatandaş mecbur kalıyor. Alıp yiyor. Satışına burada tarım müdürlüğü, sağlık müdürlüğü göz yumuyor. Devletin desteklemesi lazım. Hayvancı çoban bulamıyor. Yaylalar büyük sıkıntı. Adam gidiyor tahsisli yayla olmasına rağmen rant var illerde. Birlik başkanları, tarım el altından 5 liralık yeri 150 bin liraya satıyor vatandaşa. Vatandaş ne yapacak? Araç ve mazot fiyatları ortada. Bir araç buradan Erzurum’a giderken bin 500 liralık kira varken şu an 75- 80 bin lira. Vatandaş nasıl yapsın? Şu an üretici elindeki ürünü bitiremediğinden dolayı geçen yılki fiyatın altında satıyor. Yüzde 65 devletin enflasyon rakamı olmasına rağmen; ki bu tamamen zarardır yüzde 100’dür ve yüzde yüze yakını zarar demektir.”
Yorumlar kapalı.