İçten, “Sanayi üretimi can çekişiyor. Seçim önümüzde: Yüksek enflasyonla mücadele mi, yoksa üretimden vazgeçen bir Türkiye mi? Biz üretimi terk eden bir ülkeye dönüşüyoruz. Geri dönüş çok zor olabilir” diyerek önemli bir tehlikeye dikkat çekti.
Sektörde faaliyet gösteren üretici sayısının 14 binden 10 bine düştüğünü aktaran İçten, 1.5 yılda 100 binden fazla istihdam kaybı yaşandığını ve yıl sonunda bu sayının 240 bine gerileyebileceğini belirtti. Faiz oranlarının yatırım ve üretimi neredeyse imkânsız hale getirdiğini söyleyen İçten, “%50’nin üzerindeki faiz oranlarıyla üretim yapmak, sürdürülebilir değil. Kredi bulunsa bile o kârlılık yok” dedi.
Reel efektif kur göstergesine de dikkat çeken İçten, “En iyi ihracat dönemlerimizde puan 95-96 idi. Şimdi yine o seviyedeyiz ama TL, olması gerekenden %20-25 daha değerli. Rekabet edemiyoruz” ifadelerini kullandı.
Kayıt dışı üretimin yanı sıra kontrolsüz ithalatın da sektöre büyük darbe vurduğunu belirten İçten, “Sadece Temu üzerinden gelen ayakkabı sayısı 8 milyonu buldu. Bu, ithalatın %10’una tekabül ediyor. İç pazarda satılan her 10 ayakkabıdan 4’ü ya taklit ya da kayıtsız” diyerek ciddi bir ithalat baskısına işaret etti.

Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın OSB girişlerine maliyeci yerleştirme planını da değerlendiren İçten, “Sorun OSB’lerde değil. Kayıt dışı üretim merdiven altı atölyelerde yapılıyor, satış ise sosyal medyada. Fiş yok, fatura yok. Denetim noktası sanayici değil, kayıt dışı satış yapan perakendeciler olmalı” diye konuştu.















Yorumlar kapalı.