Kısa çalışma ödeneği, işverenin ekonomik, sektörel veya bölgesel kriz ya da zorlayıcı sebeplerle işyerindeki haftalık çalışma sürelerini geçici olarak azaltması veya faaliyeti tamamen veya kısmen durdurması halinde, işçilere üç aya kadar devlet tarafından verilen bir destek ödemesidir. Pandemi döneminde işten çıkarma yasağı nedeniyle kısa çalışma ödeneği uygulamasından yararlanan işveren ve işçi sayısı milyonları buldu.
Ancak bazı işverenler, kısa çalışma ödeneğinden yararlanırken, işçilerini de normal mesai saatlerinde ya da fazla mesai yaparak çalıştırmaya devam etti. Bu şekilde hem devletten hem de işçiden haksız kazanç elde etti. Çünkü kısa çalışma ödeneği alan işçilerin primleri SGK tarafından asgari ücret üzerinden yatırılıyor. İşveren ise çalıştırdığı sürelerde de işçinin primlerini SGK’ya yatırmadığı için hem vergi hem de prim kaçırarak haksız rekabete yol açtı.
Bu durumda mağdur olan hem devlet hem de işçiler oldu. Devlet, gereksiz yere kısa çalışma ödeneği ödedi; işçiler ise eksik prim günü nedeniyle emeklilik süreleri uzadı ve emeklilik maaşları düştü. Bu mağduriyetin giderilmesi için Meclis’ten geçen torba yasa ile bir düzenleme yapıldı. Buna göre, kısa çalışma ödeneği ve nakdi ücret desteğinden yararlanan ancak fiilen çalıştırılıp primleri eksik yatan işçilerin eksik prim günleri tamamlanabilecek.
SGK’nın yayınladığı genelgeye göre, bu haktan yararlanmak isteyen işverenlerin SGK’ya başvurması gerekiyor. Başvuru tarihinden itibaren üç ay içinde eksik bildirilen günler için prim farkını ödemeleri halinde, bu günler sigortalının hizmet süresine eklenecek. Böylece işçilerin emeklilik süreleri kısalacak ve emeklilik maaşları artacak.
Bu düzenlemeden yararlanmak için bazı şartlar bulunuyor. Bunlar şöyle: