Türk Medeni Kanunu’nda tanımlanan ön alım hakkı (şufa), bir taşınmazın hissedarlarından birinin payını üçüncü kişilere satması durumunda, diğer paydaşlara bu hisseleri öncelikli olarak satın alma imkânı tanıyan yasal bir haktır. Ancak bu hakkın kullanılabilmesi için belirlenen süre ve prosedürlere uyulması gerekiyor.
Eğer bir hissedar, sahip olduğu payı satışa çıkarır ve bu satış diğer ortaklara noter aracılığıyla bildirilirse, ön alım hakkını kullanmak isteyen hissedarlar 90 gün içinde dava açmakla yükümlü. Belirtilen sürede hukuki işlem başlatılmaması halinde, bu haktan feragat edilmiş sayılıyor ve hak talep etme imkânı sona eriyor.
Satış işlemleri sırasında diğer hissedarlardan alınacak yazılı bir feragatname, ileride yaşanabilecek hukuki uyuşmazlıkların önüne geçiyor. Feragatname alınmamışsa ve diğer ortaklar satıştan haberdar edilmemişse, satış tarihinden itibaren en geç iki yıl içinde dava açma hakkı doğuyor.
Tapu ve Kadastro yetkilileri, hisseli taşınmaz sahiplerine süreci yakından takip etmeleri yönünde uyarıda bulundu. Noter bildirimi yapıldığı anda başlayan 90 günlük dava süresinin kaçırılmaması gerektiği belirtilirken, bu sürenin aşılması durumunda ön alım hakkının geri alınamaz biçimde kaybedileceği vurgulandı.
Öncelikle satış işleminin kendilerine bildirilip bildirilmediğini kontrol etmesi gereken hissedarlar, eğer bildirim yapılmışsa en geç 90 gün içinde dava açmalı. Satışa sessiz kalınması ya da bildirim sonrası işlem yapılmaması durumunda öncelikli satın alma hakkı kaybediliyor. Alternatif olarak, hissedarlar satıştan önce feragatname vererek bu haktan bilinçli olarak vazgeçebilir.
Gayrimenkul hukukçuları, satış işlemleri sonrasında hak sahiplerinin gecikmeden noter bildirimlerini kontrol etmelerini ve gerekirse derhal hukuki başvuruda bulunmalarını öneriyor. Ayrıca satış öncesi feragatname alınmasının, ileride doğabilecek davaların ve mülkiyet ihtilaflarının önüne geçilmesinde etkili bir yol olduğu ifade ediliyor.
Yorumlar kapalı.