Doğu Karadeniz Bölgesi’nde geçimini fındık ve çaydan sağlayan üreticilerin alternatif ürünü salep oldu. Son yıllarda giderek artan salep üretimi Trabzon’da olumlu sonuç verdi. Sahil kesimlerinden yüksek rakımlı tepelere kadar üretilebilen salep, yüksek verimi ve fiyatıyla üreticinin ek gelir kaynağı olarak yüzünü güldürdü. Türkiye’de devlet tarafından verilen izin ile sertifikalı bir şekilde üretilebilen salep kentte 45 üreticiye ulaştı. Tıbbi ve aromatik bitkiler arasında yer alan salep üretiminin her geçen gün arttığı Trabzon’da özel bir firma tarafından Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan sertifikalı 15 dönümlük çiftlikte salep üretimi yapılıyor.
Trabzon’da salep danışmanlığı yapan İlyas Altun, Gürcistan’dan başlayan salep hikayesinin Trabzon’a uzandığını söyledi. Altun, “Salep ekme işi Gürcistan’a dayanıyor. Orada önümüze geldi. Orada herşey serbest. İlk önce dağlardan söküm yaparak başladık. Ufak tefek üretime başladık derken hikayemiz başladı” dedi.
Salep üretimine başlamak için öncelikle toprak yapısının çok önemli olduğunu kaydeden Altun, “Biz önce buna ağırlık veriyoruz. Toprak ağırsa yumuşatmaya çalışıyoruz. İmkanı olan herkesin bunu 10 kilogramda olsa bunu başlamaları ve üretmelerini istiyoruz. Toprakta yaşayan ve kendini üreten bir ürün. Bizim bölgemiz bunu çok uygun. Trabzon’da 45 üreticimiz ile bunu bütün bölgelerde deniyoruz. Şuan sahil kesimlerimizde bile salep üretimi var. Salebe sadece bir çiçek olarak bakıyorlar. Ama altında kökünde altın yatıyor. Bugün bin 500 lira. Bir metrekare yere dikiyorsun 3-4 bin lira para alıyorsun. 100 metrekare bir bahçeniz olsa 20 dönüm fındıklığa bedel. 1 kişi çok rahat yapabilir. Bu kadar kazançlı bir iş” şeklinde konuştu.
Salep üretimini bütün üreticilerin öğrenmesi gerektiğinin altını çizen Altun, “Patates toprağı dediğimiz kumlu toprağı tercih ediyoruz. Kumlu yumuşak bir toprakta verim çok daha güzel oluyor. Tabi takviyelerini sağlayarak. Bir denemede olsa bunu yapsınlar. Biz hem de Moria gıda olarak her üreticiye verdiğimiz ürünü 10 yıllığına alım garantisi veriyoruz. Satacak sorunun yoksa dikecek toprağın varsa para kazanmak ve hamallık yapmak istemiyorsan salebi dikeceksiniz. Salebi herkes içiyor, dondurmanın olmazsa olmazı, kozmetik ve ilaç sanayinde kullanıyor. Kullanım alanları çok fazla. Geçen senenin rakamlarına göre 1 milyon ton biz Türkiye’ye bunu ithal ediyoruz. 2012’den bu yıla kadar ürettiğimiz 237 bin ton. 12 yılda ürettiğimiz ürün. Kimse bilmiyor. Salep ağaçta mı oluyor, toprağın üstünde mi altında mı oluyor kimse bilmiyor. Bunu öğrenmemiz lazım” diye konuştu.
Salep üretimini giderek arttıracaklarını vurgulayan Altun, “Salep üretimi rakım olarak değişiyor. Aşağı rakımlar daha erkenci oluyor. Yukarı rakımla arasında 1 ay oynuyor. Ege Bölgesi sıcak iklim olduğu için şuanda söküm yapmış. Bizde net ve rutubet olduğu, yüksek rakımlarda dikim yaptığımız için 1 ay geç oluyor. Bugün bin 500 liralık salep diktin, 4 bin 500 TL alacaksın bin 500’ünü tekrar dikeceksin. Seneye bir kez daha alacaksın. Yani bu kadar verimli ve karlı bir iş. 100 metrekare bir yer yaparsın 400 bin lira kazanırsın. 1 dönüm yaparsın 4 milyon kazanırsın. Şuan 15 dönüm bir arazide salep dikimi yaptık. Üretimimize giderek arttıracağız. Devletin desteğini bekliyoruz. Biz şuanda kimseden yardım almadan tamamen kendi emeğimiz ile yapıyoruz” ifadelerini kullandı.
Üreticilerin salebi topraktayken sattığını belirten Altun, “Ürününüzü topraktayken satıyorsunuz. Çünkü ürün kıtlığı var. Salep nemi seven bir ürün. Sulamasını, nemini eksik etmeyeceksiniz. Diktim kuru toprağa bıraktım değil. Eğer o hafta yağmur yağıyorsa gerek yok. Eğer kurak geçiyorsa 2-3 günde bir su vermek toprağı nemlendirmek zorundayız. 2 senedir bizim üreticilerimizin çoğu üretmek amaçlı ürünler aldı. Şuanda kimse satmadı. 100 kilogram alıp da işi başlayan kişinin bugün tarlasında 400 kilogram ürün var. Bu sene o 400 kilosunu sökecek. Bunu 3’e katlarsak 1 tonun üzerinde alacak. Tekrar 400 kilosunu dikecek. Bugün 1 ton 1.5 milyon lira” dedi.
“Karadeniz Bölgesi’nde Samsun’dan sonra Trabzon’un ikinci sırada olduğunu söyleyebiliriz” diyen Altun, “Küçük çapta da olsa insanlar deniyor. Ürün pahalı olduğundan dolayı alım biraz zor oluyor. Herkes o parayı verip de dikemiyor. O kadar para veremiyorsan bu ürünü 5-10 kilogram alıp bir köşede kendin çoğaltarak bahçe yapacağım diyebilirler. İmkanım varsa ben bugün dövize, dolara para yatırmam ben salebe yatırırım. Çünkü para orada toprağın altında. 12 ayını orada geçiriyor. Hiç sökmesen o salep 24 ay o toprakta duruyor. Tekrar çoğalarak ürüyor. Söküyorsun salebini topluyorsun anacı ilk diktiğin fideyi tekrar toprağa dikiyorsun seneye tekrar ürün alıyorsun. Ne fındığa benzer ne çaya benzer yani hamallık işi yok. Salep yapan insan hamallık yapmaz” şeklinde konuştu.
Yorumlar kapalı.