Yargıtay’ın 3. Hukuk Dairesi tarafından verilen kararla, kira artışlarının enflasyon gibi ekonomik faktörlere dayandırılması gerektiği vurgulandı. Daire, taraflarca kira artış oranına ilişkin bir anlaşma yapılıp yapılmadığına bakılmaksızın 5 yıldan uzun süreli veya 5 yıldan sonra yenilenen kira sözleşmeleri için yeni yıla uygulanacak kira bedelinin hâkim tarafından ortalama TÜFE değişiklik oranı, evin durumu ve emsal kira bedelleri göz önünde tutularak hakkaniyete uygun biçimde belirleneceğini hüküm altına aldı.
Türkiye Gazetesi’nden Yeşim Ersarslan’ın haberine göre; daire, kısa süreli kiralarda ‘tespit davası’, 3 yıldan daha uzun süreli kiralar için ise ‘uyarlama’ davası açılması gerektiğini ifade etti. Bu kararla birlikte, Yargıtay içtihatlarının artık kira belirlemelerinde eski uygulamaları mümkün kılmadığına da dikkat çekildi.
Türk Borçlar Kanunu’nun 344. maddesinin özel bir uyarlama hükmü olarak kabul edilmesi gerektiği vurgulanan kararda, kira belirlemelerinde aşırı artışların ve ekonomik dengelerin korunması için tüketici fiyat endeksindeki 12 aylık ortalamalara göre değişim oranını geçmemek şartıyla hareket edilmesi gerektiği ifade edildi.
Daire ayrıca, genel kira artışlarında uygulanan Türk Borçlar Kanunu’nun 138. maddesinin, sözleşmeden dönme hakkını içermesi nedeniyle kira belirlemelerinde geçerli olmadığını belirtti.
Yorumlar kapalı.