Teknolojinin hızla gelişmesiyle birlikte sürücüler artık daha kısa periyotlarla araçlarını yenilemeye yöneliyor. Ancak her 3-5 yılda bir yapılan bu değişim, çoğu zaman ekonomik açıdan olumsuz sonuçlar doğuruyor. Yeni alınan araçların kısa sürede ciddi oranda değer kaybetmesi, araç seçiminde sadece estetik ve performans değil, uzun vadeli değer koruma faktörünü de ön plana çıkarıyor.
İkinci el piyasasında kullanıcıların yüzünü en çok güldüren markaların başında Toyota yer alıyor. Yapılan analizler, Toyota’nın ortalama %89,1 oranında değerini koruyabildiğini ortaya koyuyor. Markanın sağlamlığı, düşük arıza oranı ve uygun bakım maliyetleri, bu başarıda etkili olan başlıca nedenler arasında. Toyota, hem kullanıcı dostu yapısıyla hem de uzun vadeli yatırım avantajıyla dikkat çekiyor.
Listenin üst sıralarında yer alan bir diğer marka ise Suzuki. Özellikle belirli modelleriyle ikinci el pazarında neredeyse hiç değer kaybetmeyen marka, kimi zaman değer artışıyla da öne çıkabiliyor. Sınırlı üretim ve yüksek talep, bu istisnai durumun temel sebepleri arasında. Bu da Suzuki’yi sadece ulaşım değil, aynı zamanda akıllı bir yatırım tercihi haline getiriyor.
Isuzu, model çeşitliliği açısından geniş bir seçenek sunmasa da piyasada değer kaybına karşı en dirençli markalardan biri olarak öne çıkıyor. Özellikle ticari araç kategorisinde uzun ömürlü ve dayanıklı yapısıyla tercih edilen marka, ikinci elde yüksek fiyatlarla alıcı bulabiliyor. Uzmanlar, Isuzu’nun üretimdeki kalite odaklı yaklaşımının bu başarının temel kaynağı olduğunu belirtiyor.
Yorumlar kapalı.