McGlone’un çalışmasına göre, ciltte yer alan C-taktik (CT) afferentleri, yalnızca yavaş ve hafif dokunuşlara yanıt veren özel liflerden oluşuyor. Bu sinirler, tehlike algısına hızlı yanıt veren diğer liflerden farklı olarak, sosyal ve duygusal temasları işlemek üzere özelleşmiş durumda. Araştırmada, 3–5 cm/saniye hızındaki nazik okşamaların CT liflerini en güçlü şekilde aktive ettiği görüldü. Bu dokunuşlar beynin insula ve sosyal ödül bölgelerini harekete geçirerek kişide “güvendeyim” hissi yaratıyor.
Cumhuriyet’te yer alan habere göre, CT liflerinden gelen sinyaller, diğer dokunsal uyarılardan farklı olarak duygusal bilgi olarak beyne ulaşıyor. Arka insula bölgesinde işlenen bu sinyaller, kalp atış hızının düşmesi, stresin azalması ve güven hissinin artması gibi fizyolojik tepkilere yol açıyor.
McGlone’un araştırması, hafif bir okşamanın sadece fiziksel bir temas olmadığını, aynı zamanda beyine güçlü bir “güvendesin” mesajı gönderdiğini gösteriyor. İnsan vücudunun sosyal temas ve duygusal bağ kurma amacıyla tasarlanmış özel bir sinir sistemi taşıdığı sonucuna varıldı.
