İmmünoloji Profesörü Sheena Cruickshank ise, hapşırık refleksinin beyindeki medulla oblongata bölgesi tarafından yönetildiğini ve vücuttaki çeşitli kas gruplarının bu sırada refleksle harekete geçtiğini ifade ediyor. Ancak çıkan sesin şiddeti, bu refleksin kendisinden çok kişinin solunum yolu yapısı, ses tellerinin pozisyonu ve hatta alışkanlıkları ile ilişkilendiriliyor.
Takashima, hapşırığın ilk aşamasının derin bir nefes almak olduğunu, ardından akciğerdeki havanın yüksek basınçla dışarı verildiğini belirtiyor. Bu sırada ses telleri açılır ve ani bir hava çıkışıyla birlikte o tanıdık hapşırık sesi ortaya çıkar. Gürültülü hapşıran bireylerde genellikle bu hava çıkışı daha güçlü ve hızlı gerçekleşiyor.
Uzmanlar, yüksek sesli hapşırığın bir sağlık sorunu olmadığını, ancak hapşırığı tamamen baskılamanın ciddi sonuçlar doğurabileceğini söylüyor. Takashima’ya göre, hapşırığı tutmaya çalışmak kulak zarında hasara, burun kanamasına ya da östaki borusunda basınç problemlerine neden olabilir.
Yorumlar kapalı.