Bazı araştırmalar kafeinin kalp sağlığı için iyi olabileceğine işaret ediyor. Üç büyük kalp hastalığı çalışmasının analizinde yer aldığı kadarıyla daha yüksek kahve tüketiminin daha düşük kalp yetmezliği riski ile ilişkili olduğu bulundu. Olayın kahve ile bağlantısını anlamak için kafeinsiz olarak da kahve de incelenmiş ancak kafeinli kahvenin verdiği etkiyi yaratmamış. Böyle bir sonuç ortaya çıkmış olsa kafein direkt ‘olumlu etki’ yarattığını söylemek için daha fazla kişinin bu çalışmaya katılması gerekiyor.
Öte yandan yüksek kafeinli içecekler kısa vadeli kardiyovasküler etkiler yaratabiliyor.
Başka bir çalışmaya göreyse kandaki kafein düzeyi yüksek olan kişilerde obezite ve tip 2 diyabet riskinin daha düşük olabileceği gösterildi. Buradaki çalışma Avrupa kökenli kişiler üzerindeki sonuçları gösteriyor, kafeinin etkisinin yarısının kilo kaybı yoluyla gerçekleşmesi her durumda bunun geçerli olmayabileceğine kanıt oluyor.
Cumhuriyet’te yer alan habere göre, kafein ve ruh sağlığı arasındaki bağlantı da önemli buna göre nörolog Dr. Nicole Clark, kafeinin beyninizde zevk motivasyonu ve öğrenmede rol oynayan bir kimyasal olan dopamini uyardığını söylüyor.
Bir diğer çalışma ve kafa karışıklığı yaratan konu kafeinin plesantayı geçebileceği ve fetüs gelişiminde olumsuz etki yaratabileceği. Yapılan araştırmalar gebelikte günde 300 miligramdan fazla kafein tüketiminde düşük doğum ağırlığı riskinde artışa sebep olabileceğini gösteriyor. Yine de 350 miligramdan fazla kafein tüketmek düşük riskini artırıyor olabilir. Bununla ilişkili olarak bilim insanlarının ve doktorların önerisi, gebelerin günlük kafein tüketim miktarında 200 miligramı aşmaması.
Daha önce yapılan bir araştırma gebelikte kahve tüketiminin sınırlandırılmasının daha sağlıklı bebeklerle karşılaşma ihtimalinin arttığına işaret etmişti. Çalışmada hamileliğin ilk üç ayındaki örnekler sürekli toplandı ve daha sonra bu veriler, ebeveynlerden doğan çocukların boy ve kilo sonuçlarıyla karşılaştırıldılar. Her iki durumda da en düşük kafein tüketimine sahip annelerin çocukları, en fazla kafein alımına sahip annelerin çocuklarına göre ortalama olarak daha uzundu.
Öte yandan kahve, sabahları mutlaka içilmesi gereken bir içecekten çok daha fazlası olarak da görülebilir. ABD Tarım Bakanlığı’na göre doğal bir fosfor ve magnezyum kaynağı olan kahve, antioksidanlarla dolu bir içecek. Hatta, ABD’deki beslenme biçiminde en büyük yer tutan antioksidan kaynağı olarak gösteriliyor.