Dikkatli davranılmadığı takdirde, bir anda lifli gıdalarla beslenmek, şişkinlik, gaz, karın ağrısı, kramplar ile kabızlık ya da ishal gibi şikayetlere yol açabiliyor.
Artık bildiğimiz üzere, bağırsakların çeperinde yaşayan milyarlarca bakteriye bağırsak mikrobiyomu adı veriliyor. Tepeden tırnağa tüm sağlığımızı etkileyen bu bakterilerin üreyip gelişmek için gıdalarla alınan life ihtiyaçları var.
Hürriyet’te yer alan habere göre, besin lifleri meyvelerde, sebzelerde, baklagillerde ve kabuklu yemişlerde bol miktarda bulunuyor. Yapılan araştırmalar kişinin tükettiği bitki çeşidi arttıkça mikrobiyomunda da çeşitlilik oluştuğunu gösteriyor. Mikrobiyomun çeşitliliği de sağlıklı olması anlamına geliyor.
Ancak dondurulmuş pizzalar, paketli şekerlemeler ve sosisli sandviçler gibi aşırı işlenmiş gıdaların lif içeriği oldukça düşük. Bu gıdalar dünya genelinde gençlerde artışa geçen kolon kanseri dahil 32 sağlık sorunuyla ilişkilendiriliyor.
Bütün bunlar beslenmede lifli gıdalara yer vermenin önemini net bir şekilde ortaya koyuyor. Ancak vücudun alışkın olduğundan fazla lif tüketmek de yukarıda sıraladığımız rahatsızlıkları beraberinde getirebiliyor.
Gastroenteroloji uzmanı Dr. Will Bulsiewicz, Insider’a yaptığı açıklamada, kariyeri boyunca bu durumla çok sık karşılaştığını ve nasıl başa çıkılacağı konusunda bir kitap yazdığını belirtti.
“İnsanlar lifli gıdalar tüketmekten vazgeçmemeli ama lifi beslenmelerine güvenli bir biçimde eklemeli” ifadelerin kullanan Dr. Will Bulsiewicz, “Lifi parçalama konusunda tamamen bağırsak mikroplarımıza güveniyoruz” dedi.
Aynı zamanda beslenme sağlığı şirketi Zoe’nin ABD’deki tıp direktörü olan Dr. Will Bulsicewicz, bağırsakları eğitilmesi gereken bir kasa benzeterek, “Lif miktarı bağırsak mikrobiyomunun işleme kapasitesinin ötesine geçtiğinde, mikrobiyom baştan savma iş yapmaya başlar. O noktada sorunlar ortaya çıkar” dedi.
Yorumlar kapalı.