DSÖ’nün açıklamasında, cep telefonlarının yaydığı radyasyon seviyesinin insan DNA’sına zarar vermeyecek kadar düşük olduğu belirtildi. Bu çalışmanın amacı, cep telefonlarının yaygın kullanımının beyin kanseri riskini artırıp artırmadığını değerlendirmekti. Sonuçlar, 1990’lı yıllardan bu yana kullanılan cep telefonlarının, düşük seviyede radyasyon yaydığını ve DNA üzerinde olumsuz bir etki yaratmadığını gösterdi.
Araştırmalar, cep telefonu kullanımının beyin tümörleri, hipofiz bezi, tükürük bezi kanseri ve lösemi gibi hastalıklarla bağlantısını inceledi. Ancak, yapılan incelemeler sonucunda cep telefonları ile bu hastalıklar arasında güçlü bir ilişki bulunmadığı ortaya çıktı. Danimarka’da yapılan ve 358.000 cep telefonu abonesini kapsayan büyük bir çalışma da bu bulguları destekledi.
DSÖ, daha önce 2011 yılında cep telefonlarının “muhtemelen kanserojen” olabileceği konusunda bir uyarıda bulunmuştu. Ancak, o zamandan bu yana yapılan araştırmalar cep telefonları ile kanser arasında kesin bir bağlantı olmadığını gösterdi.
Sonuç olarak, DSÖ uzmanları cep telefonu kullanıcılarının endişelenmemesi gerektiğini belirtti ve şu ana kadar elde edilen bulguların, cep telefonları ve beyin kanseri arasında doğrudan bir bağlantı göstermediğini vurguladı.
Yorumlar kapalı.