Biodemography and Social Biology dergisinde yayımlanan araştırmada, ABD’deki evlilik dinamiklerinin ekonomik statüyle ilişkisi incelendi. Martin Fieder ve Susanne Huber’in çalışması, 1890 ile 1973 yılları arasında doğmuş milyonlarca ABD vatandaşının (45-55 yaş arası) verilerini analiz etti. Çalışmada, modern toplumlarda sosyal statünün önemli göstergesi olan gelir faktörünün erkeklerin evlenme olasılığında giderek belirleyici hâle geldiği vurgulandı.
Araştırma sonuçları, ABD’li erkeklerin evliliğe giden yolda gelirin öneminin istikrarlı şekilde arttığını ortaya koyuyor. 20. yüzyılın ortalarından itibaren doğan kuşaklarda gelir, erkekler üzerinde giderek güçlenen bir seçilim baskısı yaratıyor. 1890’larda doğan erkeklerde evlenme olasılığı gelirle yalnızca yüzde 2,5 etkilenirken, 1973 kuşağında bu oran yüzde 20’ye yükseldi.
Kadınlarda ise durum ters yönde gelişti. 1890-1910 kuşağı kadınlarında yüksek gelir, evlilik olasılığını düşürüyordu. Günümüzde ise kadınların geliri evlenme kararını belirlemede artık önemli bir faktör değil. Araştırmacılar, kadınların eğitim ve gelir düzeyinin yükselmesiyle potansiyel eşlerinden beklentilerinin arttığını ve özellikle erkeklerin gelir ve eğitim seviyesinin evlilikte belirleyici hâle geldiğini vurguluyor.
Çalışmada, 1945 sonrası doğan erkeklerde evlenmemiş olma oranının kadınlara kıyasla daha hızlı yükseldiği, cinsiyetler arasındaki farkın büyüdüğü belirtildi. Gelir dışında, konut sahibi olmanın evli olma ihtimalini artırdığı tespit edildi, ancak bu etkinin gelir kadar güçlü olmadığı ifade edildi.
Araştırmada son 20 yılda ortaya çıkan “incel” (istemli veya istemsiz bekarlık) hareketine de değinildi; evlenmemiş erkek oranındaki artışın ve üzerlerindeki ekonomik baskının bu hareketle ilişkili olabileceği belirtildi.
