Bilim insanları, bu didaktik sorunun yanıtını bulmak için uzun yıllardır nörobilim araştırmalarına yoğunlaşıyor.
Bilimsel veriler ışığında, insan beyninin bilgi depolama kapasitesinin, modern bilgisayar hafızalarıyla karşılaştırıldığında inanılmaz boyutlara ulaştığı görülüyor.
Beynin bu olağanüstü kapasitesinin temelinde yaklaşık 86 milyar nöron ve bu nöronlar arasındaki trilyonlarca sinaptik bağlantı yatıyor.
Beynimizin temel yapı birimleri olan nöronlar, aralarındaki sinaptik bağlantılar aracılığıyla bilginin depolanmasını ve işlenmesini sağlıyor.
Bilgisayarların bilgiyi bit cinsinden saklamasının aksine, insan beynindeki bilgiler nöronlar arasındaki bu bağlantıların güçlenmesi ya da zayıflaması yoluyla kayıt altına alınıyor.
Beyin, durağan bir depolama birimi değil, sürekli kendini yeniden düzenleyen dinamik bir sistem olarak işlev görüyor.
Yeni bilgiler edinildikçe ve eski anılar yeniden çağrıldıkça, sinaptik bağlantılar da sürekli olarak yeniden organize ediliyor.
Bu karmaşık ve esnek yapı, beynimizin bir bilgisayardan çok daha gelişmiş bir sistem olduğunu ortaya koyuyor.
Panik ve endişede yaşanan nefes darlığının bilimsel açıklaması belli oldu!














