Taş Tepeler projesinin başındaki Prof. Dr. Necmi Karul, bu keşiflerin, geçmişteki beslenme şekillerine dair derinlemesine bilgi sunduğunu belirtti. Karul, “Bu alanlarda besinin hazırlandığını ve insanların çevrelerindeki kaynaklardan etkin şekilde yararlandığını anlamış olduk. Tüm bunları yan yana getirdiğimizde farklı kaynakları mutfakta bir araya getiren insanların varlığını kanıtladık diyebiliriz” dedi.
Göbeklitepe’deki araştırmalar ise tarımın ilk kez bu bölgede başladığını ve özellikle buğdayın tarım amaçlı kullanımının yerleşik hayata geçişle birlikte burada başladığını doğrulamıştı. Karahantepe’deki kazılar, bu gelişmenin arka planına dair daha fazla bilgi sunarak Neolitik dönemdeki insan yaşantısına dair önemli detayları ortaya çıkardı. Şimdilerde de bunun ileriki yıllarda nasıl geliştiği araştırılıyor.
Karul, açıklamasının devamında şunları söyledi:
Bizim tüm çalışmalarımızı bir araya getireceğimiz bir fikir, bir akıl olarak ortaya çıkıyor. Proje çerçevesinde akademisyenlerimiz ve yerel kültürü içerisine katan geniş kapsamlı bir çalışma içerisindeyiz. Burası bağdayın anavatanı. Buğdayın yabani olarak yetiştiği bir coğrafya.
Burada insanların yerleşik hayata geçtikten sonra buğdayın ilk kez tarım alanında kullanıldığını görüyoruz. Tahılın yabani iken işlendiğini ve zamanla bundan besin üretildiğini görüyoruz. Şanlıurfa arkeolojik alanlarla mutfak kültürünün ilk aşamalarını izleyebileceğimiz yer özelliğini taşıyor.
Kaynak: AA
Yorumlar kapalı.