Dünyanın birçok yerini gezdiğini anlatan Tekinbaş, Araklı ilçesi Erenler Mahallesi’ndeki baba evine yaklaşık üç yıl önce kesin dönüş yaparak harabe durumdaki evi kimseden yardım almadan kendi çabalarıyla yeniden inşa etti. Usta desteği almadan, evin sıvasından boyasına kadar tüm ağır işleri kimseden yardım almadan tek başına üstlenen Tekinbaş, asla geri dönmeyi düşünmediğini söyleyerek “Buraya ölmeye geldim, asla geri dönmem” diye konuştu.
Köy hayatı konusunda deneyimi olmadığını da aktaran Kısmet Ekim Tekinbaş, zamanla bu yaşam tarzına alıştığını belirterek, “Trabzonluyum kendimi buraya ait hissediyorum. Tek başıma yaşama ve buradaki işleri tek başıma yapmak zorunda olduğumu bilerek köyüme geldim. Öğrenmenin yaşı olmadığını fark ettim. Burada karşılaştığım her zorluk bana yeni bir şey öğretti. Karadenizlinin çalışkanlığı bende de varmış, bunu buraya gelince anladım. Buradaki yeşillikler hayatımda hiç görmediğim güzellikte. Ne kadar baksam da doyamıyorum” ifadelerini kullandı.
Sanatla iç içe bir hayat sürdüğü için mimarlık ve tasarım konularına da ilgisi olduğunu anlatan Tekinbaş, “Videolar izledim, insanlara sordum ve bu yapıları kendi kararlarımla yaptım. Yaklaşık üç yıldır gece gündüz çalışarak buraları bu hale getirdim” dedi.
Köy yaşamının zannedilenin aksine çok üretken ve huzurlu olduğunu ifade eden Tekinbaş, “Ektiğim sebzelerden yemek yapıyorum, deri çanta dikiyorum. Burada hep meşgulsünüz, iş hiç bitmiyor. Gürültü yok, araba sesi yok, huzur var. Buraya ölmeye geldim, asla geri dönmem. Buradaki hayatı hiç hayal etmemiştim. Tek başıma olduğum için burada tek başıma yapamayacağımı düşündüm. Kendime ait bir aracım yok her şeyi sırtımda taşıyacağımı da biliyordum. Burada geldikten sonra buradaki hayatın muhteşem olduğunu anladım. Hiç araba sesini duymadığım üst kat komşumun gürültüsüyle yaşamadığım bir yer olduğunu fark ettim. Burada hiç iş bitmediği için sıkılmıyorum” ifadelerini kullandı.














Yorumlar kapalı.