Katıldığı YouTube programında konuşan Alışık, ailesinden dolayı çok şanslı olduğunu ancak annesi ve babasının gölgesinde kalmamak için çok çabaladığını söyledi. Alışık, “Kendini kanıtlamak için iki kere mücadele ediyorsun. Çünkü aile şansından dolayı olumsuz düşünceler olabiliyor. Ben iyi not aldım, ‘babasının oğlu’ dediler. Profesyonel futbol oynadım yine öyle dediler. Bu yüzden onu aşmak için daha çok çabalıyorsun. Sonuçta gölgede kalanın gölgesi olmaz.” şeklinde konuştu.
Çabalama refleksini de ailesinden öğrendiğini belirten başarılı oyuncu, “Çalışmak benim hayat arkadaşım oldu. Bizim evimiz bir konservatuvardı. Mesleğin derinliklerini, kendi başına olabilmeyi orada öğrendim. Merak ve soru sormak, hayattaki ilkelerim. Hep satın alınamayan şeyleri sevdim.” ifadelerini kullandı. “Zengin çocuğu” mantığıyla büyütülmediğinin altını çizen Alışık, çocukluğunun sokaklarda geçtiğini anlattı.
Babası Sadri Alışık’ın çok enteresan, disiplinli ve otoriter olduğunu paylaşan oyuncu, babası Sadri Alışık’ın tutumunu, “Annem benim önüme muz, elma, portakal koyardı. Babam ona ‘Ne yapıyorsun sen? Birini koy tabağa. Ne bulursa onu yiyecek’ derdi Böyle hayatın gerçeğiyle büyüdüğünüz zaman her şeyi öğreniyorsunuz.” şeklinde örneklendirdi.
“Beni hep uykuda severdi” dediği babasıyla ilgili en büyük pişmanlığının ise ona sanatıyla dokunamaması olduğunu söyledi, “Babamın sanatımı görememesi sinemde yaradır.” dedi.
Cem Yılmaz’ın yönettiği Arif V 216 filminde babasına veda ettiği sahneyi anlatan Kerem Alışık, “Çok zor bir sahneydi o. Cem onu çok güzel yazmıştı ama o helalleşme yoktu. Ben, Cem’e ‘Oraya bir baba oğul vedalaşması ekleyelim’ dedim. O da kabul etti. Sahneyi çekerken Mert’i (Fırat) gördüm ama babama çok benzemişti. Sürekli gözlerim doluyor, çekimi defalarca durdurduk. Çok zor ama güzeldi.” şeklinde konuştu.
Yorumlar kapalı.