Prof. Dr. Yulia Kovas’a göre, tek yumurta ikizlerinin psikolojik özellikler açısından çift yumurta ikizlerine kıyasla birbirine daha çok benzemesi, çevresel faktörlerin tek başına bu farklılıkları açıklamadığını gösteriyor.
Elde edilen veriler, ortaöğretim ve yetişkinlik döneminde matematik öğrenimi ve yeteneğinde genlerin yüzde 50 ila yüzde 60 oranında etkili olduğunu ortaya koyuyor.
Bu bulgu, matematik kabiliyetinde hem genetik mirasın hem de çevresel koşulların kritik bir öneme sahip olduğu fikrini güçlendiriyor.
BBC Türkçe’de yer alan habere göre, yaşadığımız çevrenin, maruz kaldığımız uyaranların matematik yeteneği üzerindeki etkisi yadsınamaz.
Bu etki, sadece okulun kalitesi veya ödevlere verilen destekle sınırlı kalmıyor.
Prof. Dr. Yulia Kovas, radyoda duyulan bir şey gibi ‘rastgele’ çevresel etkileşimlerin bile ilgi alanlarını değiştirebileceğini belirtiyor.
Ancak dikkat çekilmesi gereken bir nokta daha var: Bazı genetik özellikler, bireyin belirli şeylere daha çok maruz kalmasını tetikleyebilir.
Yani genetik ve çevre, sanıldığından daha iç içe geçmiş bir dinamik içinde çalışır.
Yaşlılar sohbet için yapay zekayı tercih ediyor: Nedeni şaşırttı!
İngiltere’deki Loughborough Üniversitesi’nden matematik kavrama uzmanı Dr. Iro Xenidou-Dervou, herkesin uzman bir matematikçi olmasa bile matematik kabiliyetini geliştirebileceği yönünde umut verici bir görüş sunuyor.















